"Kurşun Asker" isimli şiir 29.8.2019 10:22:32 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Lacivert bir pelerine bürünürken gecenin gümüş teni Uykusuzluk yırtıyor gözlerimin kıblesini
Zehirli atık gibi akıyor içimin nehirlerine pişmanlıklarım… Keşkelerim… Yokluğun engerek gibi çöreklenirken yollarıma Dudağımda donup kalıyor tebessümlerim Gülüşlerim…
Bir bir çözülürken anıların firuze düğmeleri Hüzün, mavzer gibi göğsüme kusuyor mermileri
Ahh... Yüzüne bakmaktan bile mutlu olduğum Sen ferman buyurup kalbinden sürgün ettiğinde beni, haritadan silinmişti bu köhne şehir Isırganlar sarmıştı yattığım yatakları Kızıl kana boyanmıştı denizler Etrafa saçılmıştı yakamoz cesetleri
Kafesin kapısı açık olsa bile kaçmayan kuşlar gibi Senden bir adım öteye gitmeyecek kadar Senindim oysa…
Nasıl büyük sevmiştim Hatırla… Şivesi bozuk olsa da sevmelerim in Lahit bir kayaya yazılan çivi yazısı gibi senin adını yazmıştım alnımın çatına [ italik ]-imla hatalarım için kusura bakma[ /italik ]
Şimdi… İmkansızlığın kanıyor şiirlerimde Sen gelmiyorsun… Benimse ayaklarım kesik kesik Tuz çöllerinde
Yıllara meydan okuyan, o taş kaleler gibi hala senin bayrakların asılı surlarım da Yokluğun… Barbarlar gibi kuşatsa da beni Hala senin yolunu gözlüyor nöbetçi kulelerim
Unutma… Ben senin kollarında ölmek isteyen Bir kurşun askerim
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.