"//gecenin sığıntı yağmurları//" isimli şiir 27.5.2017 22:34:26 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Kademeli bir düşün gecikmişliği yarıyor gövdemi Raylara serilmiş bir gölgenin tedirginliği var her nefeste Ve heyecanı yüksekten düşmenin Tenimde Toplanan kalabalıklar kolluyor yalnızlığı Hangi zamanın kancık tarihi ölümü hırpalayan Ve hangi evrenin sevgisini işgal etti gözlerin Aşka umut veren hayaller varmış eskiden Anarşist kuşlar dönüyor dönüyor tepemde Siyah bir örtü takıyor bulvar, ayak izlerine Rüzgar sırrını denize kusuyor geceden Çatal çifte hüzün besliyor koynunda sevgili Çıkmaz bi yol yüreğimin çarpan yerleri Su böcek, yer gök hemhal bir iklimin tuzağındayken Ay açmaya hazır dedi düvel karanlığı Kelepçe halkasında kara bir pasın avuçlarımdaki zedesi özlem Ve oyuk caddelerinin merasimi koca kentlerin Lambalar lambalar lambalar Soluğun resmini ceplerinde taşısan Lambalarda kekre duman kokusu aynalar Bir hindu tapınağı yanın yören Toprak kutsal ateş ölü öfkesi Bin bir akşamın ilk ışıkları sanki modern kölelerin iş çıkışları...
2
Pencereler, güneşi ufuktan çalan Alüminyum kanatlı sunaklar Tavanlara sıvanmış aynaların sakıncalı gülüşleri Menfur bir acının dağlara diz çöktürmesi Ve ayak parmakları kırmızı kınalı Gürültülü bulutların taraması yağmuru Ve külünden doğmuş fırıldağında sağanağın Baharında uyanması bir sabahın Ve ölüme gülüş Ölüme doyum kirine inat yaşamın
3
Mavi ırmak fesleğeni iki göz gibi Alevinde suyun beyaz dibi gibi sanki Mutluluk oyunu bir şizofrenin Dönen bir tekerleğin izinde hasret Ucunda dumanı gaz tenekesinde yanan Sessizliğin uykulara dökülüşü karanlığa aldırmadan Gün batımını semiren sarı buğday tarlalarını koparıp göğsünden Sağır odalarda usulca ayrılıkları eğiren Gümüş saatlerin yelkovanında unutulmuş yamağı Küslüğünü annesinin sezdiği mevsim çiçeğinin tomurcuğu belki Henüz hüzne alışmamış tılsımı güvercinlerin
4
Dilsiz mısralar koydum şiirlere Dargındım rotasını kırmış suların denizine Hayallerim bozuk pusula hesabı Kurşun dökmüş dünlerim var aklımda Söylenmesi elzem heceler ağzımda Bağnaz bir bekleyişin son düğmesinde her şey Kar lacivertine göz koymuş söğüt ağacı Ve kabuğunda saklı leylek yuvası Soğuk bir mavi akşamı Semasını öteleyecek ay halesi Ve kıyısız bir düşüncenin izbe sendromu
5
Kendi ekseninde uzanan virgülün noktaya gıybeti Kimse demek hiç kimse soluksuz yavan Fırtınayı yer yüzüne peşkeş çekmiş ulu çınar şahikası Zulme esir bir ibadetin ayaklanışı Ve kömür gözlü tanrıça Titreyen elleriyle serçelere ekmek veren Yorgan döşek olmuş kuytu kaldırımlara Sendeleyen bir aşkın haddini aşmış nazı Kaderin çelmesini tekmeleyen düstur Ve acısı dinmiş uzaklık Martıların başkaldırışı gemisiz limanlara Kuğu parkına adını akasyalara yazdığın seviş Ve mümkün Her şeyin hepsi mümkün Alçaktan uçarken böylesi hevesin Evvelden sevmiş biri birini Biri diğerine; Keşke sevmeseydim demiş böyle birini Kademeli bir intiharın gecikmişliği yarıyor gövdemi
//h.şahinbay//
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.