"Dünyanın En Güzel Rengi" isimli şiir 3.4.2019 17:54:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Dünyanın en güzel rengi insan rengidir. Kara derili Sarı, beyaz ve Kızılderili olmak Ve rengârenk insan tadında gülmek En çok çocukların yüzüne yakışır kızım…
Gülüm, gül yüzlüm, kıvırcığım Göğsümün kafesinde çarpan yüreğim Dili isyan, bakışı isyan Gülüşü; masal ortasından fırlayan bir dev kadar büyük Mini minnacık sevdiğim, sevdiceğim Biriciğim, kızım benim… Evde, işte, sokakta Sıcak bir çay deminde, bir okul kantininde Koyu sohbet bir bakış Sağanak bir yağmur, balta girmemiş bir orman Ve dipsiz bir okyanus ortasında Yoksul bir gözyaşında Bir sevinç, bir gülüş, bir düş İçini yakıp kavuran bir hasret Kalabalık bir meydan Ve ıpıssız bir yalnızlık ortasında Keşfettiğin tüm renkler Çizdiğin tüm resimler Umutlar, özgürlükler, barışlar Sevinçler ve gülüşler hep insan renginde olsun…
Sarı; papatyanın, gülün, güneşin, lalenin Kırmızı; zulme karşı isyanın Yeşil; ağlaşan bir çift gözün Ağaçların, otların Beyaz; barışın, barışa kanat çırpan güvercinin Ve sarı ve kırmızı ve yeşil Ezilen halkların, kardeşliğin Ve aynı zamanda Tarifi imkânsız tüm acıların rengidir kızım Unutma…
Mavi; gökyüzünün… Ay ışığının Hüzünlü bir yürek gibi Kendini kıyılara vurup duran denizin… Sevinçli ve dingin bir anın Dizginsiz yüzümüzde yayılıp duran tebessümün Umudun… Özgürlüğün… Aşk yoluna revan olmuş kesintisiz bir bakışın Aşka dair düşlerin, gülüşlerin Ve içimizden taşıp akan sevdaların rengidir…
Mor; cesur kadınların rengidir. Direnişe mevzi olan dağların Sümbülün, hercai menekşenin Ve sardunyalı penceremizin gülümseyen yüzüdür…
Aşkın rengi; her yürekte farklıdır kızım Sevincin rengidir bazen aşk Hüznün, içimize kor gibi düşen acının… Mutluluğun rengidir bazen aşk Huzurun, yüzümüzü hınzırca istila eden gülüşün… İçimizi yakıp yıkan hasretin Yüreğimizi öksüz koyan ayrılıkların Elele tutuşmanın Göz göze bakışmanın Sarışmanın ve kavuşmanın rengidir bazen aşk…
Siyah; karanlığın Çırılçıplak içine tıkıldığımız zindanların Savaşların ve ölümün Ölüme dair anlamını yitirmiş hamasi sözcüklerin Zifiri karanlıkta yollarımıza pusu kuran puştlukların Hiçliğin… Çaresizliğin Ve kıyamet gibi üzerimize çöken acıların rengidir… Gökyüzünde yanıp sönen yıldızların Ay ışığını seyre daldığımız mehtaplı ve romantik gecelerin Ve her şafak vakti Güneşi ana rahminden ışıklarla doğuran Gecelerin ve karanlığın kızıla çalan muhteşem güzelliğidir…
Dalından düşen her yaprak; ayrılığın İçimizde ki gam Yüreğimizdeki her yıkıntı; hüznün Ve ağlamak çaresizliğin ana rengidir Unutma…
Bir tanem, can tanem, kar tanem, aşk tanem Sevdiceğim, kızım Fırçanı ve gökkuşağı renklerini Bir kenara fırlatıp atma sakın Asıl şimdi, savaşa karşı barış için Fırçanla tüm renklerin üzerinde gezmeli Renkleri birbirine kavuşturarak Ve kardeş gibi el ele tutuşturarak Biraz bulut, biraz güneş, başımızı sokacak bir ev İçinde toz toprak oynadığımız bir sokak Masmavi bir deniz, içinde rengârenk balıkçı kayıkları Çığlık çığlığa uçuşan martılar Biraz çiçek, karlı bir dağ başı, küçük bir dere En yeşilinden bir ağaç, dalında ötüşen kuşlar Ve zafer işaretleri ile barışa koşuşan Tüm çocukların resmini çizmelisin; Kara, beyaz, sarı, kızıl Her bir çocuğun yüzüne Yüzlerinden taşan kocaman gülüşler sığdırarak Ve yanlarına kendini de koyarak…
(22 Eylül 2001)
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.