"EYLÜL YARASI" isimli şiir 13.9.2017 21:10:02 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Dağ, dere tepe Nereden eserse essin Meydanlarda caddelerde Eylül enstantaneleri Haşmetli bir kasırga Savrulup düşen Sararmış yapraklarıyla Dal dal atkestaneleri...
Amcam bir çınar dikmiş Avlusuna hapishanenin, Dedem sırtına yüklenip Götürmemiş yatağını geri Döner gelirim diye belki Koğuşunda bırakmış!..
Eylül' Onikisi geldi mi İçimde hep aynı fırtına Bir hapishane oluyorum Bir habishane; Habis hücreler Yiyip bitiriyor bedenimi!..
Eylül, sarı yeşil hüzün Eylül vardiyada uykusuzluk Eylül gardiyan zulmü Karanlığın hükmü Yüzümde sadist bir tokat Eylül, işkencede ölüm Eylül, dört duvar İçi daracık avlu, Eylül, çatının dört köşesinde Dört ayrı kule Kulede nöbetçi er Omuzunda asılı duran G - 3 piyade tüfeği Patlamaya her an hazır Giriş deliği küçük Çıkış yeri Paramparça büyük mermi, Eylül tel örgü Demir kapıda demir sürgü Eylül isyan, Eylül v/olta Eylül bir büyük tarihî nisyan!
Yine serçeler her sabah Sürüsüyle cıvıl cıvıl Uçup gidiyorlar erkenden Akşam alacasında Yine cıvıl cıvıl dönüyorlar Hayâlimdeki çınara, Kanadıkça kanıyor Kapanmıyor açılan yara!..
Biz insan olarak Aşamadık dört duvardan Çıra gibi yandık Ne acılara dayandık Vurulduk, al kanlara boyandık Bir çınarın başında Kuşlar kadar özgür olamadık Aradık, çok aradık; Eylülde insanlığı bulamadık...
Şaban AKTAŞ 13.09.2016
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.