Web Zaman Damgası

Ayrılığa uğurlarken seni

Tavizsiz,hesapsız,kaygısız,
Yürüyordun en önde bıraktığın
Yarımlıklara doğru
Mart ayazlarında nergiz kokan
Özlemlerini yeşertmek için,
Düşmanı,döneği kar ve fırtınayı
Göğüsleye göğüsleye
Ama düşman haindi, ihanet kahpeydi

Yürekler yaylım ateşinde
Ne gün geceye dönüyor
Ne gece güne dönüyor
Susmayan mavzerinde mahirin
O ölüm ki ne yıldızlara
Ne yazgılara sığardı
Gayrı sı destan gayrı sı vuruşmak olsa da

Umutlardan köprüler kurmuştun
Adımlayarak yolları
Taşımak için
Yüreğindeki özlemlerin sıcaklığını munzur lara
Yıldızları alıp koynuna yürüdün
Uzun yol akşamlarında
İlk yaz aşklarını mırıldanarak

Hasret kokan şaçlarında
Seher yelleri dalgalanırdı
Umutlarını büyürdü
Duygu gelincikleri sıcaklığında
Delice akan nehirlerin hırçınlığında
ihanetin tuzağına meydan okurcasına
Zamana sığmayan acılara direnerek.

Artık ağustos savunulmuyor bu kentte
Ömründe yaşamın bütün renklerine
Yakışan ölümsüz sevdalara
Yorgun düşmüş ay
Ey yüreği rüzgar gibi ferah yoldaşım
Ayrılığa uğurlarken seni
Tutuştu bakışlarımda bakışların


Ne zaman yanık bir türkü yankılansa
Savrulurum güz yaprakları gibi
Ağlamaklı bulutların beyazlığında
Flörtüm namlulardaki ateşle sarmaş dolaş
Sorgusuz,sualsiz, çarmıha gerilmiş
Param parça kaldım sensizliğin gizeminde
ALİ ALKIŞ