ŞİİRLERİN ŞAİRİ
14.2.2020 00:46:34Taburdan okula roket atıldı”
O dönem Demir Çelik İlkokulu’nda öğretmen olan Mahmut Cantekin tanık olarak dinlendi. Cantekin, “yaşadıklarını hala rüyalarında gördüğünü” söyledi:
“Bizim okulun bahçesi yüksek olduğu için tabur komutanlığını çok rahat görürdük. Olay günü saat 08.00’te üç kızımla evden çıktım. Bir kızımı okula bıraktık. Büyük kızım liseye gitti, küçük kızım da misafir olarak benimle geldi.
Okulun bahçesinde gezdik. Askerlerin hepsi birbirleriyle şakalaşıyordu hiçbir şey yoktu.
Birinci dersten çıkarken, top atışları başladı. Top atışları her zaman yapılırdı, ama dağa doğru yapılırdı. Hademeye sorduğumda atışların aşağıya ilçeye doğru yapıldığını gördüm. Diğer öğretmen arkadaşları çağırdım.
Atış yapılan yere baktığımda hiçbir şey göremedim diğer öğretmenler de göremedi. Bir öğrencimi evime göndermek istedim, dürbünümü getirsin diye.
Okulun çıkışında bir asker öğrenciyi durdurup ‘Oğlum biz bugün Lice’yi yakacağız git öğretmenine söyle’ demiş. Öğrencim geldiğinde anlattıklarına inanamadım.
İlk önce panzer ve komandolar ateş açtı, sonra taburdan ateş edildi. Çocukları ve öğretmenleri korunaklı bir yere aldık.
Pencereden baktığımda askerlerin normal bir şekilde dolaştığını gördüm eğer bir çatışma vardıysa bu askerler nasıl böyle dolaşabiliyor?
Pencereden baktığımı gören bir asker bana da ateş etti, son anda kendimi yere atıp canımı kurtardım. Çevredeki bazı binaların yandığını gördüm.
Taburdan roket atıldı okula. Saatlerce mahsur kaldık. Acıkan öğrencilere kesme şeker verdim.
Saat 16.00 sıralarında ateş kesildi. Bu sırada öğrencilerle liseye geçtik. Binanın üçüncü katında yakılan ve talan edilen dükkanları gördük.
Ertesi gün sabah saatlerine kadar okulda mahsur kaldık, artık ölümü göze alıp iki çocuğumu yanıma alıp saklanarak eve gittim.
Rütbeleri sökülmüş subaylar ve askerler evleri yakarak sokakta ilerliyordu, benim evime de geldiler Mersinli ve öğretmen olduğumu söyleyince arama yaptılar daha sonra gittiler.
Orada vahşet vardı, insanlar diri diri yakıldı. Öğrencilerimden Hüseyin ve onun kardeşi olaylarda öldürüldü, hala onu koruyamadığım için vicdan azabı çekiyorum.”
:(((
Kaderin önüne kim geçebilmiş ki Mahmut abi.Ben o zamanlar aklı beş karış havada bir genç kızmışım. Haliyle bu katliamı duymadım.
Ne acılar çekmişsiniz:((
Selam ve Saygılarımla.