BereketDışarıda yağmur yağıyor, Evimde odamdayım. Sırılsıklam ıslakım, Dışarıya da hiç çıkmadım. Yağmur gibi ıslatan sırılsıklam, Başka bir şey olmalı... Bakmayın öyle bana. İnanmıyor musunuz? Dışarıya çıkmadım. Yağmurun diğer adı bereket. Sanırım beni sırılsıklam hale getiren şey Ömrüme bir bereket. Neden bana inanmamış gibi bakıyorsunuz? Pencereden şöyle bir baktım, Yağmur nede güzel yağıyor. Huda esirgemedi şükür ki, Bizlerden rahmetini. Yeryüzü ıslanmış, sırılsıklam. Asfalt denilen yapı, nasılda kaygan. Bir belediye otobüsü yamaçta kalmış, Kaza bela yok şükür lakin yolu tıkamış. Bakışlarınıza bir türlü ısınamadım, Yahu neden inanmıyorsunuz? Dışarıya çıkmadım sırılsıklam ıslakım. Bir de unutmadan evin tavanı sağlam, kaçırmaz yağmurdan. Gelirken yolda bir adama rastladım, Ne bakıyorsunuz adam dediğime işte. Hayvandan aşağı mahlukat! Gencecik bir cana sebep olan yavşak. Yürürken yolda bir gencin hayatına rastladım, Kendince bir hayattı, zat’ımla alakası yok. Gözleri kan çanağı, beyni uyuşuktu, İyilik olsun diye bir şey desem belki beni vuracaktı. Yahu tam düzelmişken neden değişti yine bakışlarınız? Siz galiba izahati almadan fermanımı yazdınız. Yolda yürürken ıslandığımı sandınız, Benim yolum kurak dedim, anlamadınız. Dünyanın haline bak, vay anam vay... Pislikler, fesatlıklar ardı ardınayken, Sırılsıklam ıslatıp temizledi beni, Ömrümün bereketi. Elhamdülillah... |