Çocuktuk
Çocuklar anlardı, biz anlardık bizi
Akıp giderdi yanımızdan Bahçeleri gül bezeli bahçıvansız beyaz evler Duygularımızı bedenlerimize sarar Çok az konuşurduk Göz göze geldiğimizde kızarır gülerken utanırdık Seyyardan, külahta dondurmaydı vazgeçilmezimiz Sonra yolun ortasındaki Mahalle çeşmesiydi duraklama yerimiz Taştan çizgiden, oyunlar kurar Adımlarımızı sayardık Ben kaybederdim o mutlu olurdu Salıncaklara tutunur yan yana uçardık Zaman hep dar olurdu Varmadan yolun sonuna geri dönerdik Söyleyeceklerimiz özlemlerimiz yarım kalırdı Sabahları bekleyişimiz hayallerimizle süslenir Yarı yolu tamamlama gayretiyle aklımız Bir sonraki Okul çıkışına kilitlenirdi Çocuklar anlardı, biz anlardık bizi İpek gibi, su gibi kayıp gittik Biçildiği kadardı Büyütemediğimiz çocukluk Ne kadar çabuk büyüdük… |