Soğuk Hayaller..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Buz gibi bir günün sabahında ısınmak için, evine dönen gece işçilerinin bulunduğu eski bir çay ocağına girdim. Çay gelene kadar yarım kalan bir çok hayalimle savaştım ve çay geldiğinde şiiri yazmaya başladım..
Derin bir nefes aldı genç,
Nefesini verirken çıkan buhar Kapattı önünü bir bulut gibi. Soğuk ciğerlerine kadar dolmuştu, Parmak uçları sızlıyordu Gökyüzünde parlayan güneş de kandırıyordu onu. Tıpkı diğer insanlar gibi, Tıpkı kendisi gibi. Soğuğa daha fazla dayanamadı, Unutulmuş bir çay ocağı buldu. Çay bardağında ısınmak, Kendini bulmak istiyordu. Küfür eder gibi gıcırdayan kapıyı açtı Gözleriyle Kim oldukları unutturulmuş Gece işçilerini selamladı. Karanlık bir köşeye kendisini bıraktı. Gözleriyle Koyu bir çay söyledi, şeker istemedi. Çay geldiğinde Hayallerinde kalan hayallerini Parçalıyordu elleri. Acı bir yudum aldı çayından. Ve bir yudum daha. Çayından eksilttiği her yudumda Tükenen umutlarıydı sanki. Çay ısıtmamıştı içini, Hala üşüyordu. Soğukluk hala kalbindeydi. Yine suçu başkasına attığını fark etti, Güneşten özür diledi. Bardağı dudaklarına götürdü Fakat çay bitmişti. Çay bile onu habersiz terk etmişti. Hayalleri terk etmişti. Cebindeki bozuklukları masaya bıraktı, Hızla yerinden kalktı. Sanki masaya hayallerini bıraktı. Hayallerinden kaçtı. Hayalleri ondan kaçtı. Kapı tekrar gıcırdadı, Yoldaşı yollar onu bekliyordu. m.öztürk |
sevgıler