İşgalci ve ihtilâlcidir Var mı böyle bir ilhak Ne hakla; Gel gör ki aşk Ne düşe sığar ne akla?!
Uçurumun yamacında bir çiçek İster pembe olsun ister kırmızı ’O benim çiçeğim!’ diyebilir misin Onu gören herkes beğenecek?!
Gökte Çoban Yıldızı, ay Belki senin de gönlünün kızı, Kaşı gözü bir güzelin Peki, uzanabilir misin Bir kez dokunabilir mi elin?!
Akşamüstü güzelliği yine Venüs ile hilalinde ay’ın Bazen öyle Hayın kızı hayındır ki Bağrına bir ok saplanır Çakılır bir orak, Bir tırpan iner yüreğine; Ezelden beri Düşmez şairlerin dilinden Bulut gibi, yağmur gibi Kar, su, rüzgâr gibi Gecenin ormanında Düşlerin harmanında Karlı kayın ağacı Türkü türkü Gönüllerde hüzün Yüreklerde aynı acı!
Sen ey Renkten renge giren güzellik, Dağdan dağa dolaşan Okyanusları aşan Albatros kanatlı Uzun soluklu sevdam, Gâhi gökten suya düşer Gahi sudan havalanır uçarsın; Söyle, Aşk yoksa içinde rengin Huyu huyuna Suyu suyuna denk Ritim yoksa, yoksa ahengin Çarpar mı bir yürek?!
Ey güzellik; gel benim rengim ol Yoksa kimsecikler anlamaz seni Kimisi hâyâl diyecek, boş Kimisi düş deyip geçecek, Fakat ben seni, Her sabah ufkunda doğan Güneşin halinden tanıyorum!
Sensin aşk; Sensin hayatı sunan Ne ırkın ne cinsin Ne dinin ne imanın, Ne milliyetin Ne de mülkiyetin var, Fakat senin, Dünyayı döndüren Gündüzü yakıp Geceyi söndüren Sönmeyen ateşin var Hep o yüzden Sarıyor ufkumu Sabah akşam Nar çiçeği sevdalar!..
*** Bak; Şu üstünden geçtiğimiz ırmak Ezelden beri akıyor Kendisinden olmayanı Aktıkça kıyısına bırakıyor Sen beni al götür Al götür buralardan Aşkı yasaksız diyârlara Dilinin ucundaki nehirde Aşk dolu deryalara; Ben öyle susuz Ben öyle aç, öyle mahzun; Açık bırak Kapatma kapısını yüreğinin Yüreğim yüreğine muhtaç!
Belki Seyhansın Belki Ceyhansın Belki Reyhansın Belki de Nil Yüzüne gözüne Saçına tel tel Efil efil Bir yel eser Aşk işte bu; Bengisu Serin serin Başka bir şey değil Cennetteki Kevser...
Bil ki zamanla her nehir Yatağını değiştirir Yağdıkça taşar Köpürür sevda seli Ve değişir Yeri yurdu sevgililerin Köy köy, şehir şehir Bakarsın bir gün Çağrısız bir konuk Şafak vakti çıka gelir Çalar kapısını yüreğinin!..
Geleceği günü bilirsin Bilirsin ki her aşık İçinden gizli gizli Senli benli, Sessizliğiyle konuşur Apansız ufkuna çıkan Güneşin koronasında Aşkın ateşiyle buluşur!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
EY GÜZELLİK! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EY GÜZELLİK! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.