Farz Niyetine...
Tut ki yıldırım düşecek birazdan
kör olacak kainat duymayacak tabiat ve Ankara’da bir üniversiteli ölürken tut ki yıldırım düşecek birazdan yağmur yağacak ardından yüzümde bir sille patlayacak İstanbul’da sevişirken bir çift Tut ki kurşun yağacak gök yüzünden İntihar gibi bir şey olacak sevişmeler Şamar oğlanına dönecek gök yüzü Yıldızlar şöyle bir silkelenecek Sille tadında inleyecek evren Tut ki ben seni seviyorum Elim ayağıma dolanıyor olsun mesela Başımda yıldızsız bir gece dolanmakta Her şamarda bir kere daha kendimle buluşuyorum Belden aşağı günah ondan yukarısı mübah Farz niyetine seviyorken seni Tut ki belalı bir ikindi vaktidir zaman Az sonra batmayacak güneş Hava yağışlı senin ertende, hiç olmadığı kadar Tut ki yıldırım düşecek birazdan Mahsulsüz kalacak yine sevişmeler Çıplaklık günah olsaydı Doğarken cehennemliktik aslında Üryansak şimdi hiç olmadığımız kadar Tut ki bela yağacak birazdan Sen terk edeceksin bu evreni gök yüzüne yıldırımlar yağdıracağız kurşun dökülecek nazarsız gözlerimize tut ki birazdan hava bozacak yağmurlar yağacak ardından gitmek unutmak değildir tut ki hoşça kal dedin birden farz niyetine seveceğim yine seni… her sevda başlarken biter sevgili… Osman Coşkun |