Öyle Bir Isırdım Ki Dudaklarını
Kartal gibi pençeleri vardı
Zehirli dudaklarıyla ansızın beni öptü Ölümün soğuk yüzünü hissettirdi Korkudan kaçak yer bulamadım Perdelerin arkasına öylece iliştim Bütün bedenim hatta ruhum tir tir titriyordu Allah’ım bu bir kabus muydu ? Her gün yavaş yavaş beni zehirliyordu Ahtapotu andıran kolları vardı... Korkudan sinmiştim Elindeki kalemi de zehir saçıyordu Mürekkebini üstüme üstüme birden boşalttı... Yeşil gözlerim fal taşı gibi açıldı Bağıramıyordum, bile sesim kısıldı Zehrinden kurtulmak için , Aklıma hiçbir şey gelmiyordu Birden bayılmışım ... Kendime geldiğimde Beni kollarının arasına almıştı... Saçlarımı, zehirli elleriyle okşuyordu... Kısık, bir sesle; Lütfen bana zarar vermeyin , Ben size ne yaptım ki dedim ? Enteresan sıra dışı bir şeyler anlatıyordu... Korkudan !!! kulaklarım uğulduyor, Dediklerini duymuyordum bile Beni şiddetle sarsmaya başladı... Sende bana ait bir şey var ... Onu bana vereceksin, deyince Daha da çok şaşırdım... Neydi bu benden ne istiyordu... Gür sesiyle, bütün gücüyle Kulak zarımı delecekti, neredeyse "Aşkın şalını" bana ver deyince ; Çildirdım....deliye döndüm bir anda Öyle bir ısırdım ki dudaklarını Zehirli bütün kanı birden boşaldı.... Normal bir insana dönüşü verdi ... Büyü bozulmuştu...nihayet Çok uzak diyardan geldim ... Her gün bana sesleniyordun " Bir gün üzerime örtüver aşkın şalını" diyordun Mavi perim ; ben geldim ... Seni korkutuğum için özür dilerim ... |