BEN GELDİM AYNA...Ben geldim ayna; Bu sefer destur isterim senden Biliyorum geçenlerde kırdım seni Üzdüm beklide sen haklıydın Anlattığın onca şeyde Beni sen iyi tanırsın biliyorsun beni Deli olduğum kadarda merhametli yanımı da bilirsin Şimdi kaldığımız yerden devam edelim olur mu Ama bu sefer canımı daha çok acıtma olur mu Hadi ayna bak ben geldim Dök ne varsa bana dair sende olanları Ben yumruğunu yedikten sonra Anladım ki benim parçalanmış yanım kadar Seninde yüreğinin parçalandığını Telafisi var mıydı olur muydu Orasını sen biliyorsun nihayetinde Bir süre sonra bana gelip kusacaktın Nefretini de, acını da, mutluluğunu da Ne garip ki sen mutluluğunu pek görmedim Bir gün yine karşıma dikilip Artık hayata meydan okuyacağını Yeniden merhaba demek için Kendine çeki düzen vermeye karar verdin Cuma günü olsa gerek ocak ayının başları Yine kırık harabeye dönmüş yüreğini Birinin ayakları altına paspas yapmıştın Bu sefer niye yalan söyleyeyim Ben bile gerçek aşkı bulduğunu sandım Mutluydun dik duruyordun Kendinden emindin ve işte bu demiştin Yüreğin o kadar kocaman olmuştu ki Bunu ben bile görebiliyordum Sevmenin gerçek yanını his etmiştin Sık, sık karşımda durup çaylak demeye başladın Söylediğin isimden bir şey anlamamıştım Ama zaman geçtikçe anladım ki sen ona çaylak diyordun Mutluydun bazen hasretinden hüzne boğuluyordun Ama bir kurtarıcı gibi sesi kulaklarına değdiğin de Kendine geliyordun Yürürken bazen ayaklarım yerden kesiliyor diyordun Her şey yolunda gibiydi hiç bozulmayacak Bu sevdanın sonu mutluluk olacaktı buna bende inanmıştım O eski deli gitmiş yerine başka biri gelmişti Buna seviniyordum İşte karşıma geçen biri ve mutlu Bende mutsuz sıfatları görmekten bıkmıştım Ama seni öyle görmek beni de mutlu ediyordu Kırık dökük yanımla Sonra ne oldu bilmiyorum ama mutluluğun yavaş, yavaş Seni terk etmeye başladı Kah sevinçle karşıma geldin Kah hüzünle bir anlam mana vermedim senin bu hallerine Ama senin git, gellerin ve senin yaşadıkların Haybeden şeyler dildi Seni tanıyordum çünkü sen kolay, kolay yıkılan Kolay, kolay pes eden olmadın hiç Konuşmaların kesilmiş Artık sessizliğe boğuluyordun Bazen dilinden düşmeyen kelimeler oluyordu Hatta bir şarkı vardı dilinde Yar gelecek yar gelecek diye Ondan sonra işte bu, evlenmeye doğru gidiyorum Artık dört duvar arasından kurtlucam Duvarlarla konuşmayı kesecem diyordun Beni anlayan beni anlamak için çabalayan Bir nefes bir can hayatını onun uğruna feda edecek kadar Yüreğini ortaya koydun Şarkın dilinde kaldı ne yar geldi Nede senin duvarlarla konuşman biti Yine tek kişilik hücren ve sen Duvarda kırık dökük ben kaldım Korkumdan soramadım sana ne oldu Neden biti şarkın dilinden döküldü diye Sonra bu sefer tamam yar gelecek ben gidecem Oda gelecek diye gittin gurbet ellere Yine başladın mırıldanmaya Heyecanını ayak seslerinden anlıyordum aslında Telaşını her şeyin dört dörtlük olmasını diliyordun Gülüşün bakışların hatta bana bakışın dahi değişti Ama olan oldu ve yine sen hüsranla kala kaldın tek başına Artık şarkılardan nefret etmeye başladın Huysuz çekilmez bir olmuştun Kızıyordum senin bu haline ama Anlatamıyordum sana Çünkü senin yüreğini ben biliyorum çünkü seni ben tanıyorum Sonra sanki ipler koptu o kayboldu sen köşene çekildin Biliyorum senin aklın fikrin zikrin oydu Aklından yüreğinden çıkmadı çıkmıyordun Bir gün yeniden merhaba dediğini duydum Sen canım diyordun o buyurun Sen aşkım sevdam diyordun o buyurun Sen ölürüm senin uğruna diyordun O buyurun diyordu Senin sıcaklığın sıcak nefesin Aradaki buz dağını eritemiyordu Ağrına gidiyordu zoruna gidiyordu sessiz kalışı Belki de sarf ettiğin kelimelerin yerine ulaşmadığı için Derin bir çukurdaydın ve boğulmak üzereydin Tek çıkış noktan vardı onunda adı çaylaktı Onun o davranışı seni yıkıyordu Çünkü sen hep yürekten seslendin ona Çünkü sen hep onu içerinde yaşattın Ama anlayamamış yada senin önüne set örüyordu Oysa o senin hayatının en derin anlamıydı Oysa o senin hayatta nefes almana sebepti Bir sıgara yaktın ve başını iki elinin arasına aldın Kafanı kaldırdığında Gözlerindeki yaşlar beni çoktan ıslatmaya yetmişti Bir ara ödüm koptu o ne derinden haykırıştı Bırak beni duvarlar titredi Yeter artık sevmeyeceğim Artık sevmeler sevilmeler tövbe Tövbe ediyordun göz yaşlarının arasında Ama başaramadın yapamadın tövbeni Çünkü sen çaylağa ruhunu kaptırmıştın çünkü Sen o olmuştun artık Kocaman adam oldun Artık sana çocuk kendine gel diyemezdim Saçın sakalın aklarla doldu Hüznün seni çoktan geçti Kederin senin cüssenin iki katı kadar olmuştu artık Sen bana da küstün hayata da küstün Sen aslında aldığın nefese küstün Hiç unutmam sana bir gün hayatım demişti hani o kavgalı günlerin ardından Bir kelimenin bir insanı bu kadar Sevindirebileceğini senin o halinden anlamıştım Sen ne güzel bir yüreklisin Sen hep vicdanından kaybettin O vicdanın var ya o vicdanın Şimdi halen çaylakla kavgalı sın biliyorum Farkındayım her şeyin ama Benim tanıdığım deli sevdasından aşkından vaaz geçmez Sen o kadar delisin ki canından vaaz geçersin ama çaylaktan vaaz geçmezsin Ayna; Sessizlik lütfen sessizlik Yeter bu kadar, yeter anlatma ne olur Ben kaç kere ölüp dirilmişim yeni farkına vardım Bırak ayana kalsın üstü Anlatma artık dokunma sineme Belki bir gün Hani ola ki bir gün yine sana gelirim Kim bilir beklide sen anlatınca beni çaylağa Cüssemle sana bakıyor olmayacam Beklide bir ruh bir hayalet olarak bakıyor ola cam Belki de bu sefer ben seni görüyor olucam ama Sen beni görmüyor olacaksın Kim bilir ayna… Kim bilir |
İçerik aktarımı güzeldi
Şiir ola