YARİM ANADOLUesmer teninden buğday başakları dererim anadolu’sun sen yitirilmişliğimin orta yerinde elektrikle tanışmamış yörük yüzüyüm sana bakanda şaşkınlığım ellerimin içinden adımlarıma sıçrar çiğdemin tadını bilen bir köylü çocuğuyum hangi bayırı, hangi kaya dibini şenlendirir o mahcubiyet küçücük yumrusunda neler biriktirmiş bir kış boyu bir çiçekte gizlenen o şenliği bir garip utangaçlıkla hatırlarım yürürüm ufkun dalgınlığında senin düşlerine ayağımda tenimi ısıran yün çorap sıcaklığı nenelerin iy’inden geçerken vakitler hikayelerle şenlenen kış gecelerini söyler ellere silinmeyen resimler çizen gün ötesi susuşlar bilirim ey sevgili, ey canan-ı mutlak yeşilırmak’a benzer bizim özlemlerimiz hele kalksın üstümüzden beyazın esareti bend mi dayanır bizim yüreğimize gölgeleri yutar, gurbeti dize getiririz hele sevilmek varsa toprağında biz yarimizi vatan deyip severiz ali rıfat arku 06/02/2016 istanbul |
Kalemin susmasın
___________________________Selamlar