MUHABBET-İ AŞK
Bir cuma günü düşündüm Ruh-i celil ile!
Yandım da yandım zerre miskali ateş ile, Bir kaşık su yeter`miydi acep nar-ı ateşine. Varsın yanan gönül olsun yanmasın ney-i umume. Güruh-u malumun bizden sana ulaşmış`mıdır? Zerre-i miskale bizi, Azze ve Celle yakmış`mıdır? Süründüren bu günah, malumatına varmış`mıdır? Yoksa Cenab-ı Rahim aciz kula yön dönmemiş`midir. Sorar bu günah ehli; müstakime ne zaman ulaşır? Kendinden olan hatayı mukabili`ne mi yarışır? Ne zaman ki ruha huzur-u muaşere yaklaşır? Vurulan aşk-ı muhabbetine mekan`mı yakışır! Derman derman ey büyük alem-i cihan rahimi. Senden gelir`mi ola ferman, ister sahibini? Mahşer meydanı üzmez o kullar ola samimi! Muhabbet-i aşkının bu aciz kuldur talibi. Ey Rahman, nerededir; bu yaranın tabibi? Nereye ulaş`tırısın acep bu günah ehlini? Katından getirir`mi acep senin büyük sevgini? Malumdur, bilirsin ister bu aciz şevk-i muhabbetini! |