Bir şeyler olmalıBir şeyler olmalı Bir geyik düşlerimden dağa kaçmalı Uykusuz işçiler simite ,çaya koşmalı Bir şey olmalı Beni gül yatağından nefesine çeken Yüzün yabancı bir bakışa konaklamış Deniz yarılmış sen ağladığında Gök devrilmiş kıyametten önce Ellerin diyorum ellerin.!! Ben de kalmış İncilerin döküldü haberin yoktu Ezdi ,kirli otomobillerin lastikleri Caddeler yas tutmalı veya susmalı Bir şeyler olmalı ,her ne olursa Yoksa nasıl unuturum seni Bir karınca dünyayı yuvarlıyor sırtımda Pansuman kokmalı hastane koridorları Serum şişelerini taşımalı hemşireler Narkozu bayıltmalı büyülü bir bakış Bir hastanın kalbi durmalı Doktorlar hayata döndürmek için uğraşmalı Bir şeyler olmalı bir şeyler Beni dağdağan ağacından kalbine düşüren Köpekler ulumalı ezan sesinde Kediler Pazar günlerini tırmalamalı Gidenler çarşambaları hatırlanmamalı Yazılmamalı gazetelere cinayet manşetleri Zevki doruğa ulaşmış sıcak bir döl yatağını bulmalı Sıkı sıkıya tutunmalı bir fahişe memelerine Paranın ruhunu satın almasına izin vermemeli Bir şey olmalı Aklımın kalabalığını sona erdiren … Kirası peşin ödenmiş bir aşk olmalı En üst katında ayrılık ve ihanet oturmalı Küfür saçmalı alkollü ağızlar Sonra pişman olup sevdiğine koşmalı İnsanların hikayesini pazarlamalı seyyar satıcılar Einstein atomu yeniden parçalamalı İskender kızıl atını Babil’e sürmeli Ulu Sezar lejyonları ile Roma’ya yeniden girmeli Fatih İstanbul ‘u tekrar fethetmeli Develer diyorum susuz develer Yüreğimin çölünden geçmeli Bir şeyler olmalı artık her ne olursa Beni savaşmaktan vazgeçiren … Bir tarla kuşu daha havalandı dudağımın nakaratından Suspus olmuş ilahların vadisinden Ayak bağım çözülmemiş geçmişten Bir avcı daha tüfeğini doğrultmalı bana Bir odun daha kırılmalı ateşe düşmeden Kıl yanığı saçlarımdan kaçmalı Bir kadın daha çıkmalı karşıma ,beni sev demeli Hissetmeliyim onun tenime dokunuşunu Öpüşlerinde ki ıslak yalanı Bir şeyler olmalı işte buna benzer şeyler Yoksa nasıl anlatırım sana kendimi ..? Unuttuğum bir şiir daha olmalı bir yerler de Bir çekmece köşesinde veya eski bir ceketin cebinde Cahit’in kaleminde ,Sezai’nin geyvesinde Bulamıyorum ,kim bilir kimde ,nerede..? Bir sarmaşık daha sarılmalı bulutların beyazına Nar çiçekleri açmalı ,yılanları topraktan çağırmalı Taze bir ceviz daha kırılmalı sincabın dişlerinde Zaman durmalı akrep ile yelkovan arasında Mumyalanmalı mahiyetini kaybetmiş söylemlerim Bir şeyler olmalı diyorum bir şeyler Nakışsız çeyizlerin ,telli turnası Bir kurşun daha namluya sürülmeden Sana benzeyen türküler söylenmeden ... *04.02.2016 çarşamba saat:23 :00 istanbul |