BIÇAĞI BIÇAK KÖRLER
Gerçek süsü verilmiş hayat koca bir masal
Hikâyenin aslını bilen sensin Asuman. Uyandır cümleleri ayyaş düşünceme sal Eğer falso verirsem yalan sensin Asuman. Kaybetmedim dünyada ve etmedim daha ar Hayâl kırıklarımdan kaybettiğim kan kadar Âhir zaman, evvelle; doğrudan alâkadar Cinnetimin teşhisi doğru konsun Asuman. …izmli ritüeller ki; hepsi fikrince haklı Foya çıkmasın diye yoldaş küfre yasaklı! Yalandan, darmaduman; topla başıma aklı Hakîkat ne? Söyle de; sancı dinsin Asuman. Korkuların üstüne kimler saltanat kurdu? Kim yaraları sardı kim kaşıyıp kudurdu? Anlatsana Asuman, şiddet kimleri vurdu? Anlat ki, merhametim hırsı yensin Asuman. De, kubbenin altında çevrilir de dolaplar; De, yanlışsa Bağdat’tan nasıl döner hesaplar? De, yıldırım hışmını neden toprağa saplar? De ki; izansızlara, izân sinsin Asuman. Değil mi ki evrende her şey yazgıyla sabit Bıçağı bıçak körler; mavi gözlerin şahit Ne vakte dek melânet; ihânete bu sürgit Adaletin kılıcı artık insin Asuman. Umutları belerim, zaman iğneli beşik Bu kaçıncı fiyasko düşlerim delik deşik Demeyesin: “İçerin, ateşlere alışık!” Yüreğimiz sadece aşkla yansın Asuman. -Bu sevdalı başımız aşkla dönsün Asuman. 09.08.2012 Salih ERDEM /AYDIN |