Kanatsiz uçmakKanadı olmadan uçamıyorda insan, Kanadı kırık hissedebiliyor nedense ... Ne tuhaf. Ne büyük haksızlık değil mi ? Ömür boyu işin cabasi en büyük imkansizliklara gebe kalırken, konu mutluluk olunca birden bire doğa kanunlarına birakiveriyor kendini. Acı çekmek herkesin boyun borcu, Tebessümlerde elbet biraz hüzün ... ve birde yalnızlık var tabi. Oysa özünde ufak bir çocuk gizler her zamana yenik düşmüş yürek... ve zaman zaten hep olmadık zamanda haddinden fazla çabuk geçer. Kime sorsan masum. Kime sorsan aciz. Bir kez de görmedik ki ’ben kötüyüm’ diyeni. Konu belkide tam da burda başlıyor ... Kötü olmak. Neye göre ? Kime göre ? Hepimiz kendi ömrümüzün savaşcısıyız en nihayetinde ... hepimiz bir ömre göre kahraman ... Peki kahramanlar - kötü olabilir mi sence ? Peki ya iyi olmak ? ... neden hep bir başkasının gözünde gizli kalmalı benliğin tanımlaması? Kör ise mesela ? Yada çağımızın hastalığına tutulmuş zavallı bir Umursamaz ise kendisi ? Nerden çıktı kötünün gözüne dahi iyi görünme mecburiyeti ? Ne ara yabancılastik bu denli kendimize? Ben mesela. Ne zaman deniz görsem, yada bir su birikintisi... Durgunlasirim. Bogulurum derinlere dalan gözlerimde... Deniz olurum sanki. Baktığıma benzerim. Anlattığıma benzerim ... Ve belkide iyi yerine çok fazla kötüyü anlattigimizdandir bu öfke, bu karanlık. Belki baktıkça benziyoruzdur istemediklerimize. Belkide vakit sessizce çekilip bir köşeye, yönünü iyiliklere cevirmekte. Kim bilir ... belkide sorun ne iyilik nede kötülükte. |
İnsanın sözü hikmet, bakışı ibret ve susması ders olmalı
insanoğlu sevmek adına gönüllerde derin izler bırakmalı
her zaman için sözünü bil ki duyacağın daha ağır olmasın
hayat lokantasın da yemeğin merhamet huzur sevgi olmalı