Sonsuzum Olsan
Bak buram buram bir sen siiri daha,
Firindan cikan ekmek kadar taze hala ,ayrilik acisi, Bedenimin her zerresinde izlerin gizli hala. Sen gideli günesin dogusu bile soguk sokaklarima. Lambalari patlak gecelerimin, Sabahlari uzak. Belki gelirsin diye han gibi actim, gönül kapilarimi. Estikce rüzgar , buz kestim üsüyorum. Ne yana cevirsem basimi , sagim solum sen, Özüm, sözüm, gözüm sen. Baktigim her pencerede, gözyasimin bugusu gizli. Koca bir sehir , sana bulanmis sanki. Kokun sinmis caddelere, nefes aldikca sana niyetleniyor gönlüm. Durdukca sana demleniyor. Söylesene , nasil olurda kendinden gecer insan , Gözlerinden bir türlü gecemez öyle. Firar etsem diyorum bazen , cekip gitsem , Unutsam , unuttursam kendimi. Seferi olup, yolüstü degsem gönül yaralarima, Merhem olabilse yalnizlik, huzur olabilse. Sonra.. yine sen, sen. Nereye gidersen git , kime uzanirsa, uzansin ellerin, Insan gönlünü, derdini yaninda götürüyormus meger. Elim kolum olmusun zaten, sonsuzum olsan ne olurdu? Ah be ask, Kalbimin en derin sularinda, boguluyor simdi benligim. Aski bedenine bir kac beden , büyük gelmis gibi. Bogazima attigin dügümün , cözümü ellerinde gizli, Bir el atsan diyorum, gözüme degil, gönlüme degse gözlerin. Ben sana hapsetmistim kendimi, Sanki gecmis zamanin, yasak sarkilari kadar dert dolu hikayemsin. Elimi sana bulamisim, Atamiyorum bu sevda vakasini üzerimden. Damgalanmis, mühürlenmis teker, teker kelimelerim, Hepsi tane tane seni anlatiyor. Elim kolum olmussun zaten, sonsuzum olsan ne olurdu? Yasemin Sahin |
Kim kimin derinliğini görebilir;
Hem, hangi gözle?”