Ah abdullah elindeki Saz ağlasın
Ah abdullah elindeki Saz ağlasın
Anlayamzsınız gurbeti siz Ah abdullah elindeki saz ağlasın Ben de düştüm gurbete Bilirim gurbeti Haram eder şerbeti Ah abdullah elindeki saz ağlasın Gurbete düşmüş bir abdullah "Ah abdullah elindeki saz ağlasın" "Gurbet ateştir" Gurbette bir abdullah Kurtar beni Allahım Neden düştüm gurbete Allahım Gurbetim zalim Akşam olunca dertler hucuma kalkar Zehir olur içilmez soframdaki şerbet. Diyor abdullah "Bende neşe söndü"... Akşam olunca gözlerini canıma diker gurbet Gurbet ateş Kimseler gurbetlere düşmesin... Gurbette bir abdullah Gurbette neden Ölsün sılada gurbetlere düşmesin hiç bir Allah kulu Gurbet ateştir Gurbette bir abdullah Gurbette Gurbet ateştir Ah abdullah elindeki saz ağlasın Gurbette bir abdullah Gurbette Neden Gurbet ateştir Ey abdullah elindeki saz ağlasın Allahım kurtar beni Gurbetim çok zalim Akşam olunca dertler hucuma kalkar Anlarım burası gurbet Nerede cennet Zehir eder içilmez soframdaki şerbet. Diyor Siper ol annemin duaları zalim gurbetteyim Ayaklarımın altındaki toprak kayıyor gibi Tut ellerimi köyümün ışıkları Allahım kurtar beni bu gurbetten Ay gözler ay sözler girsin rüyalarıma Gençliğim yıkık bir evdir ne girilir ne oturulur. Gurbette bir abdullah Gurbette Neden Allahım Diyor Ey gurbetim Zelihaların da zalim ey mısır Kar etmez Yusufluğum Işığım var benim Valizim köyümün ışıklarıyla dolu Ve annemin dualarıyla Kahramanlığım yusufun kahramanlığı gibidir bir dağdır... Ey şehir ey sahtekar köyüm ağlar ardımdan Bekleme inanmamı ağlasan da ardımdan Bilirim göz yaşın çirkin niyetli Gurbette bir abdullah Gurbettesin Neden Abdullah elinde saz ağlasın Yaz bir şiir şiir ağlasın... Bir kirli niyetli gurbettesin ah abdullah Abdullah elindeki saz ağlasın Kurtar bu abdullahı Allahım Gurbet üvey annedir ah abdullah Gurbet vefasız sevgili... Abdullah elindeki saz ağlasın Gurbette bir abdullah Gurbette Neden Gurbet ateştir yakar Sıla nehirdir akar Akar gözü yaşlı Vur şimdi tellerine Abdullah elinde saz ağlasın Ak yangınlarıma köyüm Gurbetteyim Bir hasretle ölür her yusuf gönül Gönlüm de gurbette Ağlarım yakup gibi Diyor Bir dertli abdullahım halime elindeki saz ağlasın Gurbette bir abdullah Gurbette Neden Gurbette hiç yüzü güleni görmedim Sıla sıla... Diyor ve ağlıyor garipler Bir zilli niyetli gurbettesin ah abdullah Derdin dağ oldu abdullah haline elindeki saz ağlasın Gurbetin cimri Öleceksin köyüne hasret Yare hasret İş mi seninkisi.. Güneş batar çöker karanlık Uzakta yar... Abdullah haline elindeki saz ağlasın Gurbettesin ah abdullah O ateşte İbrahim olasın Abdullah bir şiir yaz ağlasın Abdullah elinde saz ağlasın Abdullah yolunda kış ağlasın yaz ağlasın Ana uzakta Yar uzakta... Nasıl yaşanır bu dert ile Güneş bile yabancı gurbette Sanma güllü niyetli bir gurbettesin ey abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Sıla yar Gurbet ağyar Abdullah günlüğünde gurbet türküleri yansın Sıla yar Gurbet ateş Elinde saz Sıla için ağlasın gözün Yüzün gülmesin Sıla yar Bir kara kuru ekmek uğruna düştüğün şu gurbete bak abdullah Gurbet kuru ekmekten başka ne verir Sıla yar Sıla dere dere gönlünün kuraklığına akar Abdullah Gurbet ateştir yakar Hiç eksilmesin bu ateşli türküler Ağlasın hep elinde saz Kaderine gurbet yazılmış Kaderine ateş yazılmış Abdullah Bitsin artık bu gurbet Diyor ve ağlıyorsun gurbette Bir zilli niyetli gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Kara kuru ekmek sofranda abdullah Dertli ellerin dertli sazında... Bırak sazı elinden sazın yandı abdullah Söylenmez "gurbet" kelimesi dilin yandı abdullah Gurbet ateşten bir parçadır Sıla yar Gurbettesin ağla abdullah Somurtkandın gurbeti Dilinde gurbet türküleri Çekilir şey değildin gurbeti Garip ettin gurbeti Dertli ettin gurbeti Gurbette sazı dertli... Gurbette ağlıyor bir abdullah Gönlünün de derdi az değil abdullah Gönlün de zalim gurbette Gönlün de ateşte Gönlünün de gurbeti ateş O ateşte ibrahim olsun gönlü Yine dünya gurbetinde gönlü Sanmış kendini kıymetli bir gurbette abdullah Ağlasın abdullah elinde saz Abdullah günlüğünde ateştir gurbet türküleri Hiç eksilmesin bu ateş bu gurbet türküleri... Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Köyüm yıllar sonra geldim sana Karşıma dikildi yeni beşikler yeni mezarlar Dedi ve ağladı Hiç eksilmez bu ateşli türküleri abdullahın Ağladım ben de Gurbete düştüm abdullah küçük yaşta Yakubu andırıyor kanlı gözleri sılanın Günlüğümde gurbet türküleri Günlüğümde yanık türküler... Neden sandın kısmetli bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Gurbet ateştir çöldür...zeliha mı var her gurbette Gurbettesin ağla abdullah Kara kuru ekmek uğruna düşmüş gurbete kaç abdullah Bir bulut gölgesine bile koşmaya hazır ayakları... Ağlasın abdullahların elinde saz Gurbet ateştir... Şimdiki gurbetler bir mısır değil bir kalleştir Kaderlere gurbet yazılmış Kaderlere ateş yazılmış Yar uzakta Neden sandın iffetli bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Kara kuru ekmek uğruna bu gurbet Gurbettesin ağla abdullah Dertleniyor abdullah Abdullah’ın günlüğünde yansın gurbet türküleri Abdullah’ın günlüğünde ateş Eksilmez Yar uzakta Neden sandın bereketli bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Tattı gönlün gurbeti ve ateşi... İbrahimin ateşine denk o ateşi Hep ağlar abdullah elinde saz Bir yusuf gönlün bir kirli mısırda Gelecek mektuplarda gözleri İple çekiyor bayramları Dualarında sıla Rüyalarında yakup... Gurbettesin ağla abdullah Ve dünya gurbettir gönlüne Ateştir gurbetler Günlüğünde gurbet türküleri Günlüğünde yanık türküler... Bülbül gibi dertli Pervane gibi dertli Dertlisin Adem gibi... Abdullah günlüğünde yansın gurbet türküleri Gurbette öleceksin gibi Bitsin mi artık bu gurbet Gurbettesin ağla abdullah Gurbette ölmesin Allahım abdullahlar Ana uzakta Yar uzakta... Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Nasıl yaşanır çok ateşli dert ile Güneş bile yabancı gurbette Ağlıyorsun gurbette abdullah Bitsin artık gurbetin Allahım tutulsun elinden Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Cennetin yolu yokuş Sılanın yolu yokuş abdullah Sıla en süslü kuş abdullah Bitsin artık gurbetin abdullah Yalvar Allaha Sabah- akşam Gurbet ateş değil cehennem Hep ağlar abdullah elinde saz Gurbet kuru ekmekten başka ne verir Gurbettesin ağla abdullah Gurbet ateştir yakar Bitsin artık gurbet Kara kuru ekmek sofranda Abdullah Dertli ellerin dertli sazın... Bırak sazı elinden sazın yandı abdullah Söylenmez gurbet kelimesi dilin yandı abdullah Bitmez gurbeti abdullahların Dünya da ateşten bir parça güneşten Hasreti tattı ve yandı Gurbetlerin en dayanılmazı dünya Abdullah olan nasıl unutsun cenneti... Cennet değil ki, dünya Yalvar Allaha Yar uzakta Sanma sütlü gurbetin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Bitmez gurbeti abdullahların Çıktı cennetinden Dünyaya düştü abdullah Abdullahın yanık gönlünde gurbet türküleri Yusuf gibi yanık gönlü gurbette Yusuf gibi kuyuda Beklenen teselli bir tek tacir eli... Yusuf gibi mısırda şimdi o Beklenen serinlik gibi zeliha Abdullahlarda ateştir gurbet... Sılada yar Sılada ana Yar sılada Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Neden sandın muratlı bir gurbettesin ah abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Bitmez gurbeti Nasıl unutayım sılam seni Desin ve ağlasın abdullahlar Hep ağlasın abdullahların elinde saz Bitmiyor gurbet Bitmez gurbeti Ok gibidir bağrını deler gurbeti Sevincin öldüğü yerdir gurbeti Gök yüzüne bakmak unutulur... Sokakta ip atlayan çocukları bile görmemiş Baharın geldiğini fark etmemiş yıllarca Ve karıncaların toprakta dolaşmasını seyretmemiş yıllarca... Ateşti gurbeti yandı Ateşti gönlünün de gurbeti yandı Allahım gül hasretle bu abdullah.. Bitmez gurbeti Allahım Hep ağlasın abdullahların elinde saz Gurbettinde yok ne bal nede şerbet Bitmez ki gurbeti Allahım bu abdullahın Dertli eder gurbeti... Zalimdir gurbeti Ana uzakta Yar uzakta Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Ağla abdullah Neden sandın atlı bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Bitmez gurbeti Allahım Gurbeti tuzak Ölmüş kaç gönül bülbül kuşu gibi bu tuzakta... Dünya en zalim gurbeti Duydu abdullah gül Yusufun hazin hikayesini Ateştir gurbetler Bitmez gurbetin abdullah Gurbetin ateş Ağla derinden Kan akıt ciğerinden Hep ağla abdullah elinde saz Dert bitmez gurbette Bitmez gurbetin abdullah Tattığın gurbet mısır değil... Bitmez bu gurbet Köyün güzel yıllar sonra geldin Karşıma dikildi yeni beşikler yeni mezarlar... Sandın kanatlı bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Ağla abdullah Bitmez gurbetin abdullah Çocuk yaşta gurbeti tattın Genç yaşında ateşe düştün Bitmez bu gurbet Gurbetin aratmaz ateşi Günlüğünde orman olsun yanık türküler Bitmez gurbetin abdullah Gülmeyi unutturur gurbet Zehir olur içtiğin şerbet Cehennemdir gurbet sıladır cennet... Ağladın gurbette hiç gülmedin Hep ağlasın abdullah elinde saz Bitmez gurbeti Allahım Gönlü de gurbette gönlü de bu abdullahın Bitmez gurbetleri Dünya da bir gurbet dünya gönlünün gurbeti... Gönlü de bir yusuf gibi ağlatıyor bir yakubu Aslı ateş dünyanın Dünya aratmaz ateşi Ateşten öte bir yakışla yakar şu dünya gurbeti... Sandın bolluklu fırsatlı bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Bu dünya gurbet sıla tek cennet gönlüne... Sılaya doyamadı Yakan ayrılıktır gurbet değil... Ateş ayrılıktır gurbet değil... Bitmez gurbeti Allahım bu abdullahın Gurbetlerinin en zalimi en dayanılmazı dünya Dertli gönlün nasıl unutsun cenneti Sofranda dünya bir kara ekmek gibi Zıkkım gibi yedikçe öldüğünün farkındasın Sılaya doyulmuyor Sanma himmetli bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Bitmez gurbeti Allahım Güneş bile düşman gurbette Dilinde ateş gibi gurbet türküleri Bitmez gurbetin dertlisin abdullah Bilirsin ateş olduğunu gurbetin Tek derdin köyün... Hangi gurbet zalim değil ki Ağlansın haline Sılaya doyulmuyor Sanma mısırdasın zalim bir gurbettesin abdullah Abdullah elinde saz ağlasın Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Ağlansın gönlünün haline Gönlün de zalim bir gurbette Cehennem gurbetten zalim mi Allahım Güneş batmıştır senin için çökmüştür karanlık Hatırlarsın köyünü Elimde dertli kalemin Dökülür dilinden dertli türküler Abdullah elinde saz ağlasın Hep ağlasın abdullah elinde saz Köyüne doyulmuyor Köyüne yıllar sonra geldin Karşına dikildi yeni beşikler yeni mezarlar... Güneş batmış çökmüştür karanlık Elinde dertli kalemin Gözümde yaş Ağlıyorsun Bitmez bu gurbet Abdullah elinde saz ağlasın Amacın iki dilim ekmek Çoluk çocuk için öncelikle Gurbet iki dilim ekmekle yakalamış seni de ey sazan Kara-kuru ekmekle yetinirdin Gurbete hiç gönlün yok Sıla aşığısın Fakirliğin kurbanısın sen... Dağ yazılarla dudaklarına köyünü yazmışsın sen Gurbeti neşe hırsızı bilmişsin hep sen.. Derdin hiç bitmez Geceler boyu ağlarsın Hep ağlasın abdullah elinde saz Güneş batmış çökmüştür karanlık Gönlünde sıla Damarlarına kan sıla Seni dirilten can sıla Gurbet bir zalim Gönlünün gurbeti kadar Hep ağlasın abdullah elinde saz Güneş batmış çökmüş karanlık Bir kalemin dert ortağın Dertli eder gurbet insanı... Dertli eder gurbet insanı... Hatırlamışsın köyünü Elinde kalemin Hasret yakıyor Bal damlıyor dilinden: Hep ağlasın abdullah elinde saz Allahım Bu kadarda mı dertli edermiş gurbet insanı... Gurbeti gecedir...yıldızsız bir gece Gurbeti kuyudur...dipsiz Gurbeti bir zalim bir edepsiz.. Dertli eder gurbeti.. Yare hasret bırakmış gurbeti Hep ağlasın abdullahın elinde saz Köyü yakup gibisin bu yusufa Gurbeti kuyudur bu yusufa... Yusuf çıkamaz kuyudan Yusuf vuslata koşamaz... Ağlar bir yakup gibi köyü yıllarca Hep ağlasın abdullahın elinde saz Oturttu rahlesine gurbetin gönlünü Gönlü yusufların en dertlisi... Dünya gurbetinde yusuf gönlü... Gönlü bir yusuf dünya gurbetinde... Dertli eder her gurbet insanı... Yakup hasret kalmıştır yusufa... Ağlasın yakup Sanma mısırdasın Abdullah elinde saz ağlasın Gurbetin vereceği üç beş dilim kuru ekmektir... Gurbetler neden yağmış dert yağmış üstüne Dağ yazılarla yazılı aklına köyü... Hep ağlasın abdullahın elinde saz Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Dertli eder gurbet insanı... Abdullah ağlar Elinde kalemi yazar ve ağlar... Ana uzakta Yar uzakta Abdullah ağlar Nasıl yaşanılır bu dert ile Dertlidir dostları da gurbette... Hep ağlar abdullahın elinde bu saz Karanlık çökünce Ayırma elinden kalemi Silinmez ki kara yazı Gurbette öleceksin Bu gurbet bitesi değil... Abdullah elinde saz ağlasın Karanlık çökünce Bal damlıyor kaleminden abdullah Hep ağlasın abdullah elinde saz Güneşinle aranda kuyular... Senin kuyuların dipsiz Bir ağlayanın olsun haline Yıllar oldu gidemedin köyüne Hep ağlasın abdullah elinde saz Yanıktır gurbet şiirleri... Kan damlıyor dilinden Hep ağlasın abdullah elinde saz Gurbete düştün Hayır hayır sen ateşe düştün İbrahimliğine yusufluğuna aktı gurbetin Yıllar oldu gidemedin köyüne Köyün aklında Rüzğarı yanaklarında hep Deresi çeşmesi dudaklarında Mısır değil ki senin gurbetin Vezirlik değil rezillik sonu bu gurbetin Hep ağlasın abdullah elinde saz Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Dostları Abdullahım türkülerimde ateş... Acı biber sürülmüş yok ağzının tadı Ana uzakta Yar uzakta Göz tuzakta Öz tuzakta Hayırlı hayat Hayırlı rüya uzakta Sanmayın mısırda Elimde saz ağlasın Karanlık çökünce Köyü aklında Gül damlıyor kalemimden dostları Bak neler diyor abdullah: Anne Hiç bir şey büyük dert değil senin yüzüne mahrumum Köyümü de çok özledim Köyüm benim leylam Çölüm bu gurbet Mecnundan farkım ne Köyümden ayrılığın elemi mecnunun elemine denk Gurbetler üvey annelerim... Dertli eder gurbet insanı... Sanma anne mısırdayım Bir abdullahım elimde saz ağlasın Allahım Bitsin artık bu gurbet Gül bahçesi dilim Cennete çıksın yolum Ben gurbetime hep sitem ettim Ayaklarıma zincir vurdu gurbetim Güneşleri mektuplar gibi köyümün... Köyümün taşları ağlar halime Bitmedi niye bu gurbet Bu abdullahın elinde saz ağlıyor Köyüm yemyeşil bir sevinç büyütür bende Gurbetler hasret bıraktı kardeş yüzüne Bitsin artık bu gurbet Gurbette mi öleceğim Bitsin artık bu gurbet Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Gurbette ölmesin Allahım abdullahlar Ana uzakta Yar uzakta... Gurbette bir abdullah Gurbette Neden "Gurbet ateştir" Nasıl yaşanır bu kanayan dert ile Güneş bile yabancı gurbette Bitsin artık gurbeti Abdullahın elinde saz ağlıyor Dinleyin abdullahı anlayın derdini Bakın neler söylüyor: Cennetin yolu yokuş Sılasının yolu da yokuş Sıla en süslü kuş Kimse sanmasın mısırdayım Bu abdullahın elinde saz ağlıyor Dilerim Allahtan Bitsin artık bütün gurbetlerin abdullah |
Kalemin susmasın
_________________________Selamlar