damlayan son kanlar...Sarmaşıkların dolandığı ince bir boyun vardı gözlerimde, Ölümün kızıllığına hapsolan gözlerimden damlayan kanlar… Meleklerin sığındığı ağaç yapraklarından düşen son damlalar gibi.. Küçük bi çocuğun aşk masalına sığdırmaya çalıştm kıyıya bıraktıklarımı Donuk gecenin rengidir yanlızlık,kızıllığın ötesidir ölüm, Ve sevgim kandır aynı zamanda, Ve ben kanıyorum donuk gecede Kızılnehirlere… Aşk halindeki sevgimin bağımlılığa uzanışı… Güzelliğin izdüşümünün aksettirilildiği kızıl berrak sulara…. Gerçeklerle yüzleşmeye nasihat aldım dün geceden yanlızlığın kurutulmuş akarsularından payıma düşen damlalar.. sevmelerime hükmedebildiğim yeni biyer bulmaya koşuyorum, koşuyorum,nefes alamıyorum,soluksuz kalıyorum…. Koşuyorum…koşuyorum…koşuyorum… Eski aşkın kokusunu çekersin tozlu defterleri kurcalarken…. Yaşayamadığım ölüme koşan aşkımı soruyorum kendime gülümseyerek çocukluğuma… Sorguluyorum gerçek sevgimle yüzyüze…. Son yağan yağmurlara verdiğim aşka umudumu sorguluyorum… Ve yeniden aşka hapsolmuş yenilenmiş yüreğimi Çalan zillerin beynimdeki yankılarını soruyorum sevgime… Ölüme uyanma ihtimallerimi karaladığım kalemlerimi kırıyorum nasır tutmuş yüreğimle, Niye sevgimi bukadar sahiplendiğimi soruyorum beynimde, Kaybettiklerim yerine koyuyorum beklide,daha fazla kaybetmeye yüreğimin dayanamayacağını fısıldıyorum kulaklarıma… Yontulmamış gülleri diktim yüreğime, Ve büyüdükçe dikenleri batıyor…battıkça kanıyor…kanadıkça damlıyor… Hesabını yapamadığım kan damlalarımını soruyorum şimdi gözlerime… Damlayan son kan sevgimin hangi köşesinde yer edindi kendine??? |
Uzun olmakla birlikte okumaya değer bir şiir.
Tebrikler