4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1118
Okunma

Ben her zaman yalnızlıktan yana
yalnızlarla beraberliği tercih ederim.
Onca kalabalığın içinde,her insan yalnızdır aslında
bazen kendisine bile .
kar yağıyordu evlere ağaçlara
caddelere kaldırımlara lapa lapa
kar biriktiriyordu paltosu şapkası
her şey beyazdı sanki…
oysa her şey siyahtı
gözlerden akan yaşlar da
gece, buz kesmişdi demir rayların üzerinde
bir adam ağlıyordu hırıltılı seslerle
sadece kendinin duyduğu bir sesle ağlıyordu adam
yılların ardına sinen anların karartılarıydı bunlar…
sonsuz bir bağımlılığın bitmeyen cümleleriydi
demir rayların üzerinde kendine has seslerle
küfürler art arda dökülüyordu
unutulacak ne varsa,
geçmişin resmini tuvale kelimelerle aktaran
tuvale kelimeler çiziliyordu sanki
açık maviden koyu maviye,
pembeden siyaha çalan
siyah kan renginde
damardan damara yol alıp …
ne kadar da çok şey vardı saklı kalması gereken
ne kadar da çok saklısı vardı hayatın
akıllarda tonlarcası
hafızalarda bir o kadarı
kararmış ışık huzmeleri sızıyordu pencerelerden
camların arkasından istasyonun tam da ortasına,
bir bekleyişti ki
yarınlar ve de yarınlardan sonrasını…
öyle uzun öyle uzun işte …
çok kısa hayatın umuda dair penceresinde
mor üstü bir renkti çoğu zaman
gün gün dalında sararan ve dökülen yapraklardı
yıllar süren bir yaşamın zincir halkalarıydı sanki
her halkası düşüncelere sebep
sonrası ya var olacaklardı bu hengamede
veya kuruyup gideceklerdi
şehrin kulvarlarında , şehrin eskimiş gecelerinde
rayların üstündeki adamı da içlerine alıp
redfer
5.0
100% (8)