İncelir hikâyenin fağfuri tenli yüzü
Cezvenin yüreğinde kabarır aşk niyazı
Düşen yapraklar söyler takvimden önce güzü
İşlenir gül dudağa gül misalin som nazı
Gözlerin hayal meyal kahve taşınca misal


Gülüşünü nakışlar ateş özenle suya
Fincanın sinesinde hayalin tazelenir
Turnalar sen dalınca merhaba der uykuya
Harflerin hayalinde ateş yelpazelenir
Gülümser eşsiz nihal kahve taşınca misal


Kırk yılın hikâyesi bir fincana derlenir
Acı mırra tadında düğümlenir hüzünler
Hasret deminde insan sessizce kederlenir
Suzinak şarkı olur uzayıp giden günler
Seni unutmak muhal kahve taşınca misal


Anılar sayfasında adın nakıştır daim
Damağımdaki acı katmerlenir sayende
Oldukça sen kahveye şiirlerimde tek im
Ben hüznü taşıyayım sen ol her mevsim hande
Senden yadigar bu hâl kahve taşınca misal
Ankara, 27.01.2016 İbrahim Kilik