SON BAKIŞBeşiklerde ninnisiz büyüdü Kelimelerde kayboldu Beklide Verilmemiş sözlerde İsmi her dilde farklıydı Birçok bedeni esir eden bedensiz Kimi mor salkımlı sokaklarda Kimi de selvi ağaçlarının altında Etti yemini Bakarken sevdiğinin gözlerine Günü geldiğinde kör bakacağını bilmeden Bir papatyaydı Güneşle şımaran Her yeri sarı beyaza çeviren Ayazlarda kalacağını Bir sevgiliye taç olacağını Fallara kurban gideceğini Hiç bilmeden İlk evre tamamlandığında Ağır aksak bir kanı olurdu Gelmelerden uzak Hep gitmeleri düşleyen Bir taraf ihanetle olurken dost Diğeri hüzne açardı yüreğini İlk kez tanışırdı Gözünden akan ılık damlalar ile İlkbaharı yazı bırakmıştı ardında Sararan yapraklar Çıplak kalan dallar İçine batıyordu acımasızca Hiç bilmediği bir duygu daha Acı Parmağını kestiğinde acıdığından çok farklı Henüz hayatın solmasına alışmadan Beyaz bir örtü örtüverdi hayallerini Gelini andıran tertemiz ve saf Bir mutluluk kırıntısı kıpırdadı içinde Yavaş yavaş yandığını hissediyordu Etrafında bir kor parçası yokken Anladı ki O masum saf temiz beyaz İçten içe yakıyordu ayazı ile Bir hüsran bulutu üzerinde Ve Ardına atılan son bir bakış Beyaz örtünün altında Ebedi uykuya dalmadan …. |
Kozmik odaların hali ne oldu
Manisa’lı bir zat kumpası kurdu
Şu an cüpbesini arayıp durdu
Allah’ın kanunu onu da bulur.
---- 30.01.2006 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul
................................ Saygı ve Selamlar...