Sevda Müşkül Vuslat Ne Mümkün
Bilir misin her sabah
Güne seninle başlamanın burukluğunu? Sesini duyarım hüzünlü şarkılarda Ne gözlerin değer gözüme Ne yüzün doğar gönlüme En acı hasret şarkıları getirir seni bana Dolarsın içime bulut bulut Sonra dökülürsün gözlerimden sağanak sağanak Nedir bu halin adı Aşk mı? Özlem mi? Hasret mi? Koyamadım gitti… Ne sensiz bir günüm var Ne de sen varsın yanımda Benimkisi karanlığa türkü söylemek Ne sesim sana gelir Ne de ayan olur halim Sen yıldızlarda kurduğun otağında Kim bilir hangi acıyı işlersin şarkılarında Kim bilir hangi duygunun notalarını dökersin yeryüzüne Benim gibi kaç mecnun düşer bu sesin peşine Kaçı bekler gözlerinin eşiğinde görülmek için Ama bilmezler ki düşen asla çıkamaz gözlerindeki çölden Ne Leyla’nın aşkına benzer aşkın, Ne Şirin’in, ne Aslı’nın, ne de Züleyha’nın Geçti o devirler artık Seninle gerçek oldu masallar Şimdi şarkılarındır Mecnunların çölü Notalar dağlar gibi durur Ferhatların önünde Yusuflar düştü dizelerinin zindanlarına Peşinde el pençe divan durur Leyla, Aslı, Şirin, Züleyha Birisi saçlarını yolar kıskançlıktan Diğeri kırar aynaları görmemek için kendini Öbürü keser parmaklarını sana bakarken Aşkın kitabını yeniden yazar âşıkların Anılsın diye adları senin adınla Gelecek çağlarda İşte bil ki ey güzel Sevda çekmek artık çok müşkül Ve vuslat ne mümkün |
İnşallah sabrın sonunda vuslata erersin dostum.
Selam ve saygılarımla