Gözlerden kalbe giden yolda öyle usulcaYumuşacık bir başlangıç olmalı öyle girmeli kanına sessiz adımlarla usulca bir önceki günden kalan kargışlar vardır belki dikkatlice yere basarken ezmeden ahları ve güneşin oynaşan ışıklarıyla yarı loş bir öğleden sonrasını iyice yıkayıp soğutup denizde dondurma misali çilek çilek kremalı mideye giderdi yol ve gözlerden kalbe giden yolda duraklamalı buz gibi bir bardak soğuk suyla çalkalamalıydı kalbi çilek bulaşmış dudaklarından öpmeli usulca gel de inan şimdi safça çekiciliğine kan tuzak aşkların som altından Temmuz güneşiydi yakıcı yumuşacık bir başlangıçla elde kalana kanaat edip öpmeli şansı ürkütmeden usul usul usulüne uygun kader yorgun şans yorgun aşk perişan galip hayat bire beş girmedi vaktiyle gönlün salah kapısından kaybetti düpedüz o ki zikrin hücresi gönül adı da Gönül’dü sevdiğimin gözlerimden kalbime girmişti usulca bakamazdı gündüzleri görünmezdi bakamazdı gündüzün gözleri kör eden saydamlığına inanmıştı adamlığıma güpegündüz çıkmaz onlar oynaşır ışık yüzlerinde bakirelerin ellerin derdim öperdim ellerinden usulca ah ellerin kalbime gelen bir yol da ellerin ki usulca ve şefkatle okşar saçlarımı yumuşacık bir başlangıç olmalı öyle girmeli kanına sessiz adımlarla güneş de bilirdi sevdiğimde öpeceği yeri tam da o Çileğimsi dudak kıvrımlarından parmak uçlarına dokunarak aşkın bimem kaç desibel şiddetinde bir patlama olması olasıydı bir denklemi çözer gibi aşk dersine çalışarak usulca girmeliydi ürpertmeden usulca girmeli yarin kalp kapısından parmak uçlarına dokunmalı aşkın 24/Nisan/2013/Çarşamba/Bodrum Yüksel Nimet Apel |