İNCE SAZ
Nihavend perdeden kalemler,
Erguvan bilmeceye boyuyor anı. Duymadan yaşayan şu gölgeler, Meneviş, meneviş kırılırken sularda İnce sazda sen çalıyor, Akşam çekiyor ağlarda zamanı. Martılar çalar çigan besteyi, Derken, hasta ciğeriyle öksürür vapurlar. Ne zaman bu şehri sessiz yaşasam Erguvan dalgalar girer araya, İnce sazda sen çalar, Hasretin boyar zamanı vedaya. hrnozmn |
(İmge: Duyularımızla aldıklarımızın dış dünyaya canlı bir şekilde aktarımı.
Zihnindeki sözcüklere yeni giysiler giydirerek onu resimleştirmek).
Peki ne eksik ya da ne fazla? (Eksiklik de kusurdur, fazlalık da)
20 sene kadar önce bir kitap okumuştum: SOFİ'NİN DÜNYASI (Aslında Felsefe Tarihi, romanlaştırılmış).
Kim bilir belki sen de onun gibi mektuplar alırsın :)