EVSİZ BİR ADAMA MANZUMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın üç yıl önce yazılmış , kayıp bir şiirdi.
insan yüreklere ithaf olunur. Kızıl cehenneminde Ağustos’un uzandı mahsen karanlığı gölgesine yeşil selvinin. başağını yeni yitirmiş buğday sapları kavrulmuş kızılında cehennemin . inmiş belden aşağı pantolon üstünde paralanmış, alaca bir gömlek su görmemiş saçlar, yumak yumak sakal yılların artığı günbatmış yüzünde yanmış derin çizgiler.. açtı azık torbasını yoksul sofrasına kuru ekmek, katık belki var! başında gökyüzü , ayaklarında toprak vefa yitmiş yüreğinde, koyu fırtına sitem var. yoktur arayanı soranı, ödenmemiş borcu arkasından söveni, belalısı gezdirir de gövdesi üstünde kırk yıllık başını bilen yoktur: var mıdır anası babası, sevdası? karınca ezmeden, kuş kanadı incitmeden tüketti takvimleri. dost bilir selamı, iki çift laf edeni dili var mı, konuşur mu, lisanı nedir? hep dinler bir de çokça gülümser kağıtdan kadırgalar yapar çocuklara yükler gökmavi umutları pupa yelken açılır, kutlu bir savaşa kansız, kavgasız, kaygısız dünya düşler. güz rüzgarları esmeye görsün tükenir gülümsemesi. zincirlere vurulur kadırga yapan eller saklanır, kaçar çocuklardan köşe bucak hükmü kalmaz paralanmış gömleğin altında yeşil selvinin kızıl sıcakta Ağustos’da oysa gece bile üşümezdi. yine tabanlarına vuracak ıslak soğuk, üşüyecek, ilikleri donacak. bir çatı bulsa bile buz kesecek kavgasız savaşa kadırga hazırlayan elleri. soğuk bedenine inat ısıtacak evsiz adamı insan yüreği. HRNOZMN 02.08.2009 |
Anlatım güzeldi, birden bire ağustos sıcağından kışa düşmüş gibi olsa da.