Aşk = Ben
Ey Aşk,
Ey Ben, Ey Benden Olan ! Orada mısın? Ben geldim, yani Sen... Beni duyar mısın ? Bilir misin ey aşk ! Benim seninle olan münasebetim, Bir çocuğun oyun adına uğraşıp durduğu meşgalelerinden farksızdır. Belki de sana ulaşmayı umduğum bu yolda, Elimden geleni yapsam da ben; Karşılaştığım bir anlık zorluk ya da bir anlık sıkılganlıktır, Beni senden, seni de benden alıkoyan... Kişi yaşadıklarından ve tecrübelerine karşılık; Kendinden her seferinde mutlaka bir şeyler kaybeder. Bende, sana koşarken aldığım tecrübe zellelerine sevinip; Mecnun gibi her yenilgide bu cismi yakıp yittim. Yitirildim Ey Aşk... Bittim ben bittim .... Ey Gönül ! Şimdi ara ki bulasın. Vuslat bir ihtimaldir deyip, Aklın vakıf olduğu tüm mecazları, Gönül denizinde anlam bulması için sunasın. Bir sen... Yalnızca sen... Aşktan yana nasipsiz kalasın ! Kalemi, kağıdı bir sayfadan bir diğer sayfaya vurasın ! Yazasın... Kazasın ... Ve anlayasın artık ! BU İŞ SENLİK DEĞİL .... Kendime sesleniyorum buradan. Gönül krallığına hükmederken ben aşk sarayımda, Severek işlediğim günahlarımdan hüküm giymekten bıktım. Ey Sevgili! Ya "Yusuf" gibi tutuklu olduğum bu zindandan çıkarıp "OLDUR" beni... Ya da "Ferhat" gibi aşkıma ( Aslım’ a ) giden bu yolda "ÖLDÜR" beni... Her şeyine razıyım , bir karar ver yeter ... Aslında Aşk! Kişinin aynadaki yansımasıymış, yani kendisiymiş. Ama bu aynaya baş gözüyle değil; Gönül gözüyle bakılmalıymış. Ve tam da bundandır! "Kişinin aşkının gerçekliği, kendi suretinin siretiyle birleşmesidir..." Ne kadar kendisiyse; o kadar aşıktır. Ey gerçek ben ! Duy beni , gel ve gör artık. İtiraflarım var sana, tabi biraz da itirazlarım. Biz Sen’iz madem, ve Sen de Biz’sen eğer; Neden bu günahkar sevgiler? Neden bu gönül diye sahiplendiğimiz, aklımızın bize oynadığı oyunlar? Neden bu nefse kulluk? Neden aşktaki bitmez yoksulluk? Sorular... sorular... sorular... El-cevap Ey Gönül? Es-Sükut !!! Yazan: Eza - Berkefti |