ZOR
Ardı ardına sigara içmek değil de;
Ardı ardına terk edilmek... Zor... Nasıl kolay olabilir ki... Bindiğin her dalın çürümesi, Kurduğun her hayalin senin üzerine yıkılması, Sürdüğün her merhemin daha derin yaralar açması... Nasıl kolay olabilir ki... "Ölüme davetiye çıkarmak" diye bir söz vardır: Şimdi daha iyi anlıyorum... Daha iyi de özetlenemezdi zaten, Çektiğim her nefeste Azrail’le dostluğum daha bir perçinleşiyor... Ayrılık, ölümle yarışır oldu beden dediğim bu arenada... Hem de bir türlü bitip tükenmez bir muharebeyle... Yenik mi? Yine bu biçare gönül... Bir olmuşa, bir de ölmüşe çare yoktur ya hani. Aynen öyle, çaresi yok yaşadığım bu ahvalin... Özetle: Gönül saati yine "Ölüme Beş kala" ve Ukte gibi gönlümün en derin yerinde HALA... Okumaksa okudum… Aşka dair tüm dersleri de, Bir yazmayla değiştiremedim, Beni sensiz bırakan bu kaderi… Yaşamaksa yaşadım yalnızlığı… Hem de en uç noktasına kadar. Ama yalnız bırakamadım bir aralık, Seninle nefes alıp-veren bu bedeni… Sabretmekse sabrettim hasretine… Ama bir türlü sılaya dönemedi, Gurbet yolcusu gönlüm… VE!!! Ölmekse öldüm uğrunda… Bu sebepsiz gidiş nereye diye, Hiç sormadan, sorgulamadan… Teslim oldum sensizlik celladına. Boynumu kıl eyledim. Sensiz yaşayamadım ama! Senle birlikte ÖLDÜM… Yazan: Eza - Berkefti |
Özetle:
Gönül saati yine "Ölüme Beş kala" ve
Ukte gibi gönlümün en derin yerinde HALA...
Ne güzeldin şiir.Tebrik ediyorum.Saygılar Şair'e