Ömrüm
ömrüm..
ömrüme yetenim... bir türlü gönlüne yetinemediğim sultanım... biliyorum kırgınsın, kızgınsın hatta bir zerre aşkını bile çok görüyon bu aralar dilenci bedenime... el insaf sevdiğim el insaf.... yetmez mi her saniye sana hasret kalmam, seni düşünmem, düşündükçe çıldırmam , çivi çiviyi söker deyip çıldırdıkça yüzüme tokatlar vururcasına daha bir özlemem.. yetmez mi... pardon!!! böyle bakınca haksız yere acı çekiyorum hissi oluştu bir an bende.. aslında haklısın hem de çoook.. ben olsam yerinde ( olamam da) hani olsam sana buna yapan, habersizce gidip geride yitik bir aşkı bırakan.. pusulası belli olan bir sevgiyi çıkmaza süren.. tam dindi derken yeniden durmaksızın dingin denizi dalgara boğan... daha beterini yapardım herhalde !! ama sen etme! Lütfen! Sen güzelsin ( tüm güzellikleri utandıracak kadar ) Sen özelsin ( gayrısı beyhude gönül nazarımda) Sen insaflısın ( merhamet et acı yüreğime , acı ki acısın içim.... çok acısın hatta hiç dinmesin acım... ) Sen vesilemsin Ömrümden zamanı "es"leyen... Gönlümü aşkıyla besleyen... "Aşk" diye lafzı durmadan sesleyen... aklım, dalım, budağım.... Sensin gönlüme aşk çekirdeğini filizlendirip salanım... Gitme yar!!! bensiz hiç bir yere gitme olur mu... Tamam tamam kabahatliyim, ama burdayım , tam da senin yanında... Bak işte bak tamda yüreğinin minberindeyim ... Benim kutsal saydığım, Ziyaretgahım.... ahım... eyvahım... Ne kadar da "itizar" etsem de yaptığım fiiliyata... Her bakışım , her duruşum, her soruşum hata... Ama ne yapim ! Ne diyor Rabbim " Hata kula mahsus" Hata ettim... cezam sensizlik olmasın... Hem bu kadar büyükken yasın.. Senden, aşkından biriktirdiğim her hece; aşkla koyduğum uzletle dolmasın!!! Sana muhtacım yar!!! Son söz.... Ya sendeki beni ver bana... Ya da verme!! der... mezar diye kazdığın bu cana... Yazan: Eza - Berkefti |