YETİŞİVER YA ALİ!-Ortadoğu vahşice, ayrılırken parçaya Petrolden daha kara talihine ağlarken. Baştaki soytarılar alıştılar fırçaya Batılının önünde düğmesini bağlarken Geçiriyor münafık, beytülmalı zimmete Zülfikârın lazımdır bu sapıtan ümmete. Bak sövüyor ecdada, uzadı itin dili Mazlumlar seni bekler, yetişiver Ya Ali! Sen Allah’ın aslanı, altın kalpli halifem Kararan insanlığı nurlu ilminle ışıt. Kalplere dokunuşun dimağlara taze dem Lezzetiyle yükleyip omzumuzda taşıt. Kalpler hepten kararıp, içleri doldukça zan Fırat’ın suyu irin, dayanmıyor buna can. Biliriz ki şehidin, şefaat eder eli Mazlumlar seni bekler, yetişiver Ya Ali! Dünkü kutsal topraklar; Kudüs Mescit-ül Aksa Şeronların elinde inim inim inliyor. Filistinli kafesten başını çıkarıp baksa Havralardan yükselen ‘’gofar’’ ini dinliyor. Ezanlar üşüdükçe, kubbeyi yıkar ahı Kalktıkça üstümüzden, soluyor nurlu mahı. Nefesime nefes ver, doğrultmalıyım beli Mazlumlar seni bekler, yetişiver Ya Ali! Coğrafyam içten içe senelerdir fokurdar Küflenen bir kilittir bitmeyen sorununa. Şahsiyetsiz kahpeler, fütursuzca fıkırdar Göz kırparken gecede ‘’Sebe’’’nin torununa. Türk güçlüyse Müslüman yeniden kalkar şaha Yunus olup dönerler üç kıtada semaha. Kabe’den tekrar essin İslam’ın ılık yeli Mazlumlar seni bekler, yetişiver Ya Ali! İsmail Süklüm 13 OCAK 2016 KASTAMONU |
ne yana baksan başka bir alem
selamlar saygılar İsmail hocam