YANIK BİR TÜRKÜ VAR
Bir sevda çığlığı, duyar gibiyim
Ilgıt ılgıt esen, seher yelinde Aşkın kuralına, ben de tabiyim Gül olup açaydım, yâr’in elinde Göz göze gelişler, ne de manidar Seven sevdiğine, bir ömür adar Cananı gördüğüm o güne kadar Sessizce yaşadım, kendi halinde Aşk olmuş yankısı, ebet, ezelin İzi kalmış her yıl, gül de gazelin Şu aşık olduğum, nazlı güzelin Yanık bir türkü var, hala dilinde Ayna karşısında, hülyaya dalmış Güzelliğin san ki, güneşten almış Yıkamış, taramış, rüzgara salmış O saçlar; raks eder, ince belinde Hırçın nehirlerin, bilinmez debi Aşk denen duygunun, yârdır sebebi Davudi avazlı, bir bülbül gibi Şeyda ettin beni, gülün dalında Bilmez misin canım, bende ki hali Kara sevda imiş, bunun meali Nakaratsız kalmış, şarkı misali Ağlatma n’olursun, hazan gülünde Sevenler düşer hep, böylesi derde Acı ve yaralar, hep aynı yerde Tezene değdikçe, titriyor perde Lüzumsuz; inliyor, sazın telinde Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |