Dönüş
İzlerini dolaştım dün gece karış karış
Başladığım noktaya isabet etti varış Ve gözbebeklerimde bir eyvah çalkalandı Gözlerim görülmemiş bir resme yakalandı Kör ressamın fırçası tuvale değer gibi Sema içinde sema yer içinde yer gibi Ne isyan ne itikat böyle leziz değildi Sanki gökten gönlüme dev bir yıldız eğildi Ürperdim yüreğimden iliklerime kadar Dondu tüm damarlarım bileklerime kadar Ve yüzüme çarpıldı bir anda tüm suçlarım Kan doldu duvarları dövmekten avuçlarım Yağmurun gözyaşına tanık oldum inanki Rüzgarın ellerine dokunuyordum sanki Ve sesin ötesinde bir ses inletti an’ı Dağ duysa toz olurdu bırak garip insanı Dön dedi kulağıma usulca garip bir ses Dön artık öz yurduna gurbetle selamı kes Dön de bitsin bu yokluk yurduna muhtaçlığın Dön tükensin vuslata olan sonsuz açlığın. Faruk Atli. |