ŞÎ'R-İ GÎRYÂNSöküklerimi dikiyorum Yumak yumak eprimiş iplik Ve Ucu kırık paslı iğnelerle Yırtıklarımı yamıyorum meselâ Senden arta kalanlarımla Yeniliyorum eskilerim(i e) anlayacağın İyi miyim İyiyim İyi Uykularımın gözlerime ihânet ettiği İlk Aralık’ta Öyle bir geçtin ki içimden Vura vura ayak topuklarını Yürek kentimin Kilit taşları yerinden oynamış kaldırımlarına Geçirerek tırnaklarını Ayyaş soluklu Sarsak sersem rûzgârların kustuğu duvarlarıma Ve Savurarak tekme tokat gitmelerini Yaraları berilemiş her yanıma Acımadı mı sandın her yanım Gömüp yüzümü yastığa yorgana Zırıl zırıl ağlamadım mı Öptü de annem yanan yanlarımdan Yine de iyileşmedin Geçmedin yine de Çığıl çığıl bir kış gecesi Camın pencerenin Sokağın duvarın sağrilarini Poyraz’la kamçılayan yağmurun Buğulu mahûr sesi Viyoloselin paslanmış tellerinde tangoya duran Arz-u âzmânda nihâyetsiz bir sükût hâli Biranda geliyorum kapına Ayak topuklarıma batan Bir kaç sokak dolusu anı kırığı D’üşüyorum y’adına Saçımdan paçamdan damlayan Mısralar dolusu can yanığı Ve Sesimi düğümleyen yaşanmışlıkların Acımtırak kekeme hıçkırığı Senin de rûyâların alev alsın En dipsiz deminde gözlerinin Hafakanlar b’assın yastığını yorganını Senin de uykuların kaçsın |