TUTSAK SEVDALARIN KÖR AKŞAMINDA
Tutsak sevdaların kör akşamında
Yola bakan gözler yaşın döküyor Titreyen, inleyen, aşkın şem’inde Bak yine uykusuz, şafak söküyor Soğuk bir masada, bağrını döver Bil benim şahidim, dört tane duvar Önümde telefon, arasan ne var Yâr yine omzuma, hüzün çöküyor Kayda geçti zaman, her geçen anı Bu özlem bitirir, dondurur kanı Zemheri ayazı, sarmış her yanı Gül dalını eğmiş, boynun büküyor Vazgeçer mi yürek, etseler idam Haykırsam da artık, duyulmaz sedam Tek başına parkta oturan adam Gördüğün yâr sanıp, nasıl bakıyor Bilmekte zor değil, şu nedenini Arıyor besbelli, dün gidenini Hıçkırık sararken, tüm bedenini Perişan bir halde, için çekiyor Depreşti dertlerim mevsim kış oldu Gözlerim her zaman, ıslak, yaş oldu Çilekeş, ağrıyan, dertli baş oldu Yazdığım her sözüm, hüzün kokuyor Sevdanın böylesi, karadır kara Lüzumsuz bak açtı, gönülde yara Zaman bile artık, olmuyor çare Bilmeyen hariçten gazel okuyor Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |