Uzun yaşamak
sevgisiz bir yürekle,
ne öğretir ne tat verir ki ?
neden doyasıya yaşamaktan korkar ;
kalbinin kat kat derinine saklar insan
dilemeye çekimserdir ümit yüklü dileklerini ?
kimlerdir vuran ellerine neyin pahasına?
acizse de kabul etmek neden gelmez işine
savrulur gider bulamaz cevabını mevsimlerinde.
bunu çözmek ister bir
zaman sonra .
sormak ister bir bilgeye
ama geç kalmış olur o kapıyı tıklamaya
dizlerinin dermanı müsaade etmeyecektir buna.
okunması kaçınılmaz bir kitap gibidir hayat
ama kaç sayfadan ibarettir ?
çevirdikçe o sayfaları arada şaşarız gelişmelere
ve sürpriz finaline...
bir göl kenarına oturup seyrederiz ;
sulara akıp karışan ömrümüzü
ne önüne bend çekmeye günaha meyilliyiz
ne de ulaşır duymak istemeyene sesimiz...
o yürür gider bir meçhule;
bizse sayıklayarak onun adını
sayarız aynı yerimizde...
anlarız ki;
mutluluğun serin ve hüznün sert rüzgarı eser durur içimizde
ve iç sesini kendin duymadıkça
kimse dönüp bakmazmış ardına,
sensin hayat sen nefes aldığınca dönüyor bu
dünya.
biri gidince biri gelmese de
gidenin takıp götürse de peşine
neyin varsa, neyin yoksa.
Nuran KARACA17:06 05.01.2016