Karanfilli Çay...
Beklemekle dönmüyorsun anladım,
Anladığıma yandım; Başka çarem yok seni beklemekten vefasız bir yarmış yüreğime sığdırdığım aşkı kapıyı çarpıp çıkıncaya kadarmış dönmemekmiş geriye felsefesi be kurban olduğum deseydin ya, deseydin ya... bende bilseydim bu kadar sevmezdim seni günümü geceye katıpta beklemezdim seni savunmazdım inkar edenlere cewap wermeyenlere sormazdım seni ozaman sırtımı dönmezdim terket dediklerine aşımdan yaşımdan olmazdım ruhum hala genç kalırdı şimdi bu kadar derinden gideceğini deseydin keşke... işte ozaman gözyaşımı önüme koyup düşmezdim yollara adını anmazdım günün her dakikası seni bir ömür benliğime katmamaya yemin ederdim seninle başlayan sabahlarıma şükretmezdim ozaman duyduğum en değersiz sözü sırf senin dudaklarında değerlenecek diye dinlemezdim gecelerce... bu kadar sesssiz gitmeseydin keşke... saflığıma bu kadar yanmazdım o zaman sevdide terketti derdim benim duygularımı yormadı derdim beni benden etmedi derdim hiç acıtmadı derdim hala hayattayım derdim be iki gözüm.. güneşli bi bahar sabahı gitseydin keşke belki bu kadar üşümezdim yokluğunda yağmur soğuk karanlık bide üstüne sensizlik eklenince delipte geçiyor.... ah be aklımın tamamı bu kadar mahvedipte gitmeseydin keşke yarım bıraktığın karanfilli çayını bekletiyorum masada belki gelisin diye onu içimesende sorun değil ben sana yenisini demlerim... |