ZÜLEYHASaç baş darma dağın, berbat haldesin Hal hayattan bezmiş gibi Züleyha Ah dilber sende mi yaban eldesin Ahval gurbet ezmiş gibi Züleyha Bir görünür çiçek gibi açarsın Saçlarını saçım saçım saçarsın Sonra ürkek keklik gibi kaçarsın Av avcıyı sezmiş gibi Züleyha Beni mecnun eden o hoş edadır Fedadır bu canım, sana fedadır Varlığın gözümde koca bir dağdır Baştan başa gezmiş gibi Züleyha Bu ne mahzun yüzdür, bu ne ahvaldır Arz’et ne beni bil, ne aşka aldır Eğme gülüm haydi başını kaldır Dağa çatıp kızmış gibi Züleyha Kaldırıp başını derdin ne desen Bir ekmek derdiydi şimdi birde sen Örüldün ömrüme sen desen desen Tanrı bana yazmış gibi Züleyha Ki artık alemde bu aşkın mahut Tenimde her zerren bilahare kut Geçsem her şeylerden, geçsem de yahut Bu dert bende gizmiş gibi Züleyha Siyah saçlarına bir yıldız düşse Alsam sol yanıma nedir ne işse Kuş olsa bağrımda bir mezar eşse Dıştan içe gözmüş gibi Züleyha Bir iklim bilirse içimde hey yar Ben desem hüzündür sen desen bahar Tayfunlar kopuyor sanki son bahar Gün kudurmuş azmış gibi Züleyha Üşütürken mevsim tenimi yer yer Gül yüzünü bahçe, bağlardan göster Zemheri döşüne bir buse düşer Mevsim bahar yazmış gibi Züleyha Yürürken izine basa basa ben Vakfeyledim gönlü ömre mahsuben Dönüp benden öte beni de görsen Bade içip sızmış gibi Züleyha Bilsen gönül beni ne hale saldı Şairim, ilhamım bir seni bildi Ah gülüm şiir mi olasın geldi Aşk iyi bir sözmüş gibi Züleyha Hani gelirya dert üstüne kol kol Öyle bir şeysin sen, yok kaçmaya yol Şu dertli başıma birde sen dert ol Sanki derdim azmış gibi Züleyha Dursun Ali SAĞLAM |
Kalemin daim olsun
_________________________Saygılar selamlar