M.Y. Öncesi-2Şiirin hikayesini görmek için tıklayın www.bilinmeyenturktarihi.com/tomris-hatun.html
annekalemi.com/7918-2/ bozkurtlardiriliyor.tumblr.com/post/117355860479/tomris-hatun www.idefix.com/kitap/tomris-han-ahmet-haldun-terzioglu/tanim.asp?sid=B2KQTMPEKH0HA7YY120T tr.wikipedia.org/wiki/Tomris Umay /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/678955865572126/?type=3&theater /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/678955875572125/?type=3&theater Altın elbiseli adam /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/453206721480376/?type=3&theater /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/453206618147053/?type=3&theater Nardugan Hayat Ağacı Türklerde Yılbaşı /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/563097380491309/?type=3&theater Ayaz Ata /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/566328396834874/?type=3&theater /tcgelenomimariotesi/photos/a.467206546747060.1073741831.194723507328700/661927967274916/?type=3&theater TÖRT. Ufukta berbat şahlanış, çağırıyor. Bulutlar katarının içindeki göz yuvarı deli deli döndükçe Gökten süzülen sağanaklaşan yağmur damlaları gözyaşı. Sırtında som altından uçlu Özel okları ile Tanrı Dağı’ndan yayı İle sağ elinde ise, kılı kırk yaran silindir kılıncı! EY, KUTSAL HANÇER! Gecelerle sağnaklar sellere, Sseller 2. büyük tufana, haydi! Belinden sallanan kınındaki eski kılınç, Ortası alından işlemeli; gel, Altın Elbiseli Adam! İşte Tomris, yine silahlarını kuşanmış, kalkanıyla, Tuta tuta yaklaşıyor depreşe depreşe, atı ile; İyi de, onun adamları nerede, Onlar nerede kaldılar? Göz göre göre Cehenneme dalıyor kutsal varlık Türk, Doğasından laik, sapkınların bilinen en net düşmanı, Gelişigüzel seyrüsefer Sapıkların dünyevi mabedine; Geceyle gündüzü bağdaşta güreşte Çarpıştıran ulu Nardugann, hayat ağacımız! Ay’ın ışığı ulaştırıyor Tanrı’ya bizleri, geceleri Ve Ay’ın ışığı ulaştırıyor bizi bize, Tanrı’yı herkeslere; Karanlıkta yaprakların üzerinde damarlarda patinajcı kıpraşıp duran -ÜCra derinliklerde, ta ormanların içerisinde- Gökten düşen yağmur damlaları olarak Durmaya çalışırken çeşitli figürler oluşturan zahmeti, Kim görür! Ya kim bunu bilir; yaa az! Zavallılara koşan kızaklı Ayaz Ata’mız, Ulu ana Umayy Cann tanrıçamız, Süslediğimiz geleneklerle renkler süsler şeklinde ağaçlarda geceleri geceleyin. Hayatı yaşatmak!!! Ve Ayaz Baba’nın süs biblolarının, Umay Cann’ın dansı huzurunda... Kar yağacak! Ne zaman? Yılbaşının hemen ertesi günü ne olacak?? Kar, 30 ve 31 Aralıklarda mı yağacak? Şen, nikbin tosunlar, çocuk güruhlar koşup oynadı hep, off! Devasa çamın altında Cıvıldayarak koşuşturup, Açılacak hediyelerin yanı başında, Kurdelalar vasıtasıyla ve çeşitli şeylerin bağlanarak sabitlenen yılbaşı ağacının!... O, cehenneme dalıyor! ....... Cehennemde bir kapı açıldı; Boyular arası bir kapı işte bu, Ama olanın içinde bulunan bir dümen! Cennet de burası; Tanrı da insan ya, ha !!! Cesetler kancalarda, düz ’çiğ et burna kokan’! Geçiyorsun karanlıklar beri, yürüye yürüye adımlayarak, umarsız; Korkusuz, kaygısız, sinirlerini aldırmış zaman Nehrinde anlık belirip de batmış Truva’dan Posey’a, ama onun sarı saçlarını dağıtıp bozmuş! ... Büyük Yüksek Tahta Kelt Kulesi, yukarıdan vuran güneş ışıklarıyla ışıldıyor yüksekte! Loşluğunu veren boyutlararası tarih akşamüstüsü! Göz gözü görmeyen şalter indiren ufuksuz ovadan Ne bir şey görülebiliyor ne de derin, sıkıcı, iç bunaltıcı bir uğultudan Başka bir şey duyulabiliyor! Başka şey kulağa gelmiyor! Göze geliyor, ara sıra, yürüyen ölüler; Hayal meyal karartılar, kıpırtılar halinde; Etleri böyle çürümeye bırakılmış olanlar onlar. Gündüz ya da gece dinlemiyor artık güncel arsızlık; Dolanıyor kir ve pas her yerde, yağlı ve pis şeyleri yalayıp yutmayı zevk edindiler! Çirkin şekilsizlik, yaklaşmak isteyeni bile uzaklaştırır. Yüreği koca bir delik olanlar gibi tıpkı, yaşarken! Her yer her zaman aslında Hadeyan çağı, fakat İşte, isyan; kâh Puduhepa kâh da Hypatia. Tutun takat! Habis çamur balçığın içerisinden ’Faydalar getirecek’ fışkırdıkça - İncideneler, inci doneler! Tam karşıda beliren, Sıratın Köprüsü’nden sonra ulaşılan Büyük Deniz Feneri, BDF var. Sislerin sardığı, gecelerin kuşattığı; Orda asla pencereler açılmaz! Denildiğine bakılırsa; Orada, son en üst katta bir sinema makinası var Boyut sahanlığı kontrol mekanizması Da orada, evrenin kalbi bir nevi orası! -ORda, son en üst katta yar! Varıp, bir film izlesem? Beklerken İzlerken, böyük dövlet pesküvit Kap kacak’ta bir kupa fincan sade neskafemi yudumlasam! Ama yılbaşı gecesi ne olacak? Hem n’ zaman kar yağacak! Kapılar açıldı! Kapılar açılsın! Kapılar açıldı mı? Yeterince yürüdüm mü, vakit geldi mi? Gideyim, şarap kadehimi neyim falan hazırlayayım; Akan kanların altına tutacak olunacak -GEçen zamanın nehremine* kefareti suyu hürmetine (!) !- Su doldurdukça rakı dolacak, anason kokacak. Bari güzel bir gün doğsun ancak! Celse tedricen hücceten. "Ne bir şey görülebiliyor ne de derin, sıkıcı, İç bunaltıcı bir uğultudan Başka bir şey duyulabiliyor! "Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım Ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet Arasındaki savaşa her yerde katıldım. Yaşamak için elimden geleni yaptım. Her yerde katıldım..." Her şeyi bildim. "Zaman her şeyi alır ve her şeyi verir. Ölümümü bildirirken belki siz benden daha çok korkuyorsunuz." : Engizisyon din görevlilerine hesap sor Bruno, Onlara hesap sor Da Vinci ve elbette, sen ki dinden devşirmesin, Sen mutlaka engizisyon görevlilerine hesap sor Kopernik; Hayal gerçeğe, böyük barbar Kiros’un o pis kellesini kopartan kökünden Ve onu şu an elinde atının üzerinde taşıya taşıya gelen Mahizafer vakur Tomris Hatun ile kavuşuyor ama, Bunun yolunu açan da olmalı Umay Ana. Gören kişiye, Ardına kadar Boyutlar Kapıları aralanmakta !BK. Som Altından Bembeyaz Işıldayan’ın Kapısı bu ; -CEnnet bu mu yoksa ara yer Araf mı? İkisi aynı şey mi?- Bulunan o Altın Elbiseli Adam’ın! Türkler, altını anca işler -ALtın avlamak için insan formu avlamaz- TÜRK çalışkandır, zekidir, merhametlidir, vicdan sahibidir! Kapıdan geçip gezince de görüyorsun, Sürüyle insan heykeli var, onları kimler yaptı? Kese altın verilerek uzaklaştırılan, Cezayir’e sürgün Hezarfen’in heykeli Lagari ile yan yana; İyilik dinbazda kötülükle ödüllendirilir, öyle ya! Tanrı katından değil de dinler ile yükseltilen yapılar temelsizdir, olur kolay tuzla buz! Temuçin’in heykeli de var, bu alanda; Nispeten uzakta ama görüyorum, İnleyerek cazgırtan ilişiyor hafif çıkan rüzgarda sesi: " Ben hepinizin hanı Cengiz Han’ım. Bu da benim Han’ım Börte." Kadına değer Cengyz’den, o bir de doğasever! Torunu Hulagu, ilhanlı, şanlı, görkemli; Katliam yapmış ortadoğu fareleri katletti! Oğuz Kağan’ın Türklük Duası Bilge Kağan’dan nasihatlere Karışırken tek şey, ama tek şey aynı: Aynı’lar, olmasın anı! Türk’ün kanı kaynasın, kendi kanı; O, Tatlı söze kanmasın, Gelmesin dolduruşlara, İhtiyarlar meclisini dinlesin Uzaklaşıp dağılmasın, ora bura!’ Kâşgarlı ordan lafa dalıyor: "Kız birle kiireşme, kısrak birle yarışma ." Kız ile güreşme, kısrakla yarışma. O demektir; Açıklaması şudur: Kızla güreşme çünkü güçlüdür, Seni yere yıkar, alt eder; kısrakla yarışma Çünkü kısrak attan daha çeviktir ve yerinde duramaz, seni Klsrak geçer." Musta Çokay, kendinden naklediyor ki, Kazak Alaş Orda hareketi mensubu, gazeteci ve yazardır: "Her Türkün iki vatanı vardır: Birincisi kendi doğduğu topraklar, ikincisi Türkiye’dir. "Her Türkün iki vatanı vardır: Birincisi kendi doğduğu topraklar, ikincisi Türkiye’dir." En büyük heykelin yanına yaklaşıyorum; Bakıyorum O’na, baktıkça taş yığını canlanmaya başlıyor; Hafif kıpırtılar kıpırdanmalara dönüşüyor derken güzel mozole! Uyanıyor Atatürk!! Uyanıyor Ata’m, canım Atam!!! Yolda dizili kilometre taşlarına gecenin içinde Gülümsedi işte, tespih taneleri ile domino taşları Ve TÜRKLER kötü büyüyü yok eden KAMAN şamanistlerdir. Getirin Tengriizmi de, kabul edin, Anadolu Kuran’ının yanına! Din, kötü büyüdür, Tanrı ise bir yaratı; Hadi yine iyisiniz, insan aslında Tanrı arıyor. Kötüyü tatbik ederek fakat. Ben, burdayım! Büyükleniyor, hindi gibi kabarıp Atılıyor, dişlerini geçirmek için sanıyor; Gerizekalı kurulu, dayanıklı pilli. ilk taslak |