öyle bilip de bilmediğin sözlerle ortalığı kasıp da bulandırma sımsıcak bir tebessümle bak her şeye ki bir güneş gibi ebedi güzellik doğsun sana yakıp da durma el ocağını bir dil sürçmesi ilen aslı astarı yok tarlasına ekin ekilmez ki kes gıybeti eğer ki kulağınla duyup gözlerinle görmemiş isen
sorup soruşturmadan dillerden çıkan her dedikoduya o anda hemen kanıp da aldanma araştır bul anla ki görebilesin gerçekleri gel bak da gör yararak sinemi neler var neler içinde bırak içinde bir sır olarak kalsın tüm ondan bundan duyup da işittiklerini el’den sana ne boşuna ortamı taşırma iç yüzünü çözemediğin ve bilemediğin hiçbir işe de karışma
inancın görkemli bir örnektir sana belli ki hep işine gelmez vurgular sokuyorum dimağına biliyorum ki gurur şaşar ve kızar örselenişine duygular incinir yakıştır-mayınca sorumsuz yaşamına
evinin kapısı gelsin aklına daima çalınıp kaçışınca gidip gelmeler ne denli sinir bozarsa her an rahatsızlık veren tokmak sesi kulağı hırpalayınca olur olmaz sözler dökülmemeli daima ağızdan tıpkı bir zamansız yağmura tutulmuş gibi haksız yere sırılsıklam olursun artılar tükenir menfi rüzgarın çarpışıyla şunu iyi bil ki bir kalem birde dil çok keskindir o anda tüm hayatı kararır hışmına çarpılan sanki trene çarpmışa döner muhatabın kimse kalkamaz bu denli ağır bir yükün altından
bir düşün ki her sabah kaç milyar kişi hayata tutunabilmek için sabah erkenden gözlerini ovuşturarak çıkıyor yola simit satan çocukları bir düşün veya çöpçüleri ve çöpte rızkı arayan garibanlar gelsin aklına o soğukta mümkünse kaldırım kenarların da ki köprü altlarında elleri bir parça ekmeğe umutlu sürünenleri getir aklına bu hayatın o kadar da ucuz olmadığını ancak o zaman anlarsın
hiç gittin mi sen camiye orada kaç milyar el asılıdır havada kaç gönül yangınlar içinde istek sıralar Allah’ına ya o minnacık ölü bedenleri getir aklına kıyıda küçük bir yüreğin bomba gibi patladığını hiç gördün mü sen hiç korkudan sabilerin bedenlerinden de akar oluk oluk kan
haydi kalk hazırlan bu akşam yıl(an) başı yapmış olduğun gıybetten de belli nifak sarmış tenini Mekke’nin fethi gerçeği ortada dururken sen iblisin adetinde çengi gibi kıvır kıvır da kırdır belini…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
- Bu akşam yıl(an) başı… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
- Bu akşam yıl(an) başı… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hocam ne kadar güzel dizeler yazmışsınız..allah elinize kuvvet versin .kaleminiz hiç susmasın.bu zamanda sizin gibi değerli böyle düşünen insanlar kalmadı.sağlıkllı huzurlu bereketli bir yıl temenni ederim.saygılar hürmetler.
inancın görkemli bir örnektir sana belli ki hep işine gelmez vurgular sokuyorum dimağına biliyorum ki gurur şaşar ve kızar örselenişine duygular incinir yakıştır-mayınca sorumsuz yaşamına
bu güzel satırlarda ruhumuzu, yüreğimizi şiir asmış üstad...
haydi kalk hazırlan bu akşam yıl(an) başı yapmış olduğun gıybetten de belli nifak sarmış tenini Mekke’nin fethi gerçeği ortada dururken sen iblisin adetinde çengi gibi kıvır kıvır da kırdır belini… _______________________________bu kadar güzel mi anlatır satırları bir insan !
Güçlü kaleminizden hayatın gerçeklerini okudum hocam yürek sesinizi tebrik eder yeni yılınızı kutlar Allahtan mutlu ve sağlıklı yenı yıllar temenni ederim _________________________________ sygılarımla selamlar
yüreklere sığdırdığımız bir teselli belki de yine de dileklerimiz baki. Rabbim tüm insanlığa hayırlı ve rahmeti bol bir yıl nasip etsin. gönül gözünüz ile gördüğünüz ki bizlere tercüman olmuşsunuz bir kez daha etki kaleminizle. yüreğinize sağlık hocam. mutlu yıllar dilerim. saygılarımla değerli hocam...
" hiç gittin mi sen camiye orada kaç milyar el asılıdır havada kaç gönül yangınlar içinde istek sıralar Allah’ına ya o minnacık ölü bedenleri getir aklına kıyıda küçük bir yüreğin bomba gibi patladığını hiç gördün mü sen hiç korkudan sabilerin bedenlerinden de akar oluk oluk kan"
Sevgili Üstadım söylenecek söz bırakmaz bu duygular. Çok duygulandım.İyi ki varsınız.Sizi tekrar tekrar mümkün olduğu müddetçe sizi okumaya geleceğim.Saygılarımla
haydi kalk hazırlan bu akşam yıl(an) başı yapmış olduğun gıybetten de belli nifak sarmış tenini Mekke’nin fethi gerçeği ortada dururken sen iblisin adetinde çengi gibi kıvır kıvır da kırdır belini… Allah cc razı olsun
Dillerimize tercuman olmuş USTA dan şiir, kutluyorum duyarlı ve haklı yüreği, tebrik ediyor, ve dünyanın barış yılı olmasını diliyorum, Selam ve saygı bırakıyorum sayfanıza..herşeyin hayırlısını diliyorum..dua ile..
Şiirin içerisinde çok fazla mesajlar var ben bu mesajlardan kıyıya vuran o minnacık bedenlerden yine haberini okuduğum Afgan lı küçük kızın kendisinden geriye kalan örgülü saçını gördüğümde bu ne ağır bir bedeldir diye içim sızladı gözlerim dolu dolu ve hala aklımdaa..:(
Küçük kız: Anne neden kestin saçımı?
Anne: Bot batarsa ağırlık yapmasın diye...
Ve o mülteci botu battı Afganlı kızdan geriye kesilen örgülü saçı kaldı..
Dünyada savaşlardan geriye kalan büyük küçük insan bedenleridir..
Mekke'nin fetih gününün tüm Türk İslam alemine hayırlar getirmesini cenab-ı Allahtan niyaz ediyorum... anlam derinliği olan güzel bir serbest şiir okudum...kutluyorum...selam ve saygılarımla.
haydi kalk hazırlan bu akşam yıl(an) başı yapmış olduğun gıybetten de belli nifak sarmış tenini Mekke’nin fethi gerçeği ortada dururken sen iblisin adetinde çengi gibi kıvır kıvır da kırdır belini…
Kadri hocam kalemine yüregine saglık çok anlamlı ve mesajlarla dolu bir eser Dünyada ki gelişmiş ülkelerin geri kalmış ve gelişmekte olan toplumlara aşıladıgı tüketim günlerinden biri daha bu gün yaşanacak yıllardır her ne kadar karşı olsakta malesef uyanlar ve uyanmayanlar çok ''şunu iyi bil ki bir kalem birde dil çok keskindir '' evet ne kadar güzel anlatmış bu dize yazanda söyleyen dilde yaptığı halde yapmacık söylüyor günümüzde selam ve dualarla sayğılar hocama
bugünün farkı yok diğer günlerden koskoca bir yılın bitip yeni bir yılın başladığı gün sadece ömrümüzden ömür götüren bir gün işte aynı DÜN gibi hiç farkı yok bence....tebrikler hocam kaleminize gönlünüze sağlık...