…VE GERİYE YAŞANMAMIŞ BİR CUMARTESİ KALDI……VE GERİYE YAŞANMAMIŞ BİR CUMARTESİ KALDI… Ey vefadan nasibini almamış sevgili, Gözlerimde mavi bir özlemle Hasret dokuyorum yollarına Hani “gelsen” diyorum bana Gelsen ve cümlelerimi sevsen Sözlerimde biriken çığlıklarımın Altını çizsen kalın bir kalemle Sağanak sağanak yağsan sensizliğimin üzerine Ve göstersen gül yüzünü kirli,gri kentime Ama nerde ! Her zaman ki gibi bahanelerle örülü kelimelerinin ardındasın Bense,kırık,dökük bir duvara yaslandım Dünlerden kalma güzellikler beni ayakta tutan Yokluğun içime batarak uzamaya başladı Üşüyorum Çarpık bir hüzünle titriyorum Ya gelmezsen bu sefer ? Ya ciddi ciddi gidersen benden ? O zaman karanlık karanlık ağlarım Sonra kendimi karanlık bir uykuya yatırırım Uykumda çantanı karıştırırım Cep defterine kargacık burgacık “seni hâlâ seviyorum”lar yazarım; Bildiğim ve bilmediğim bütün dillerde… Sonra nikotin kokulu parmaklarını severim Ve beni görüp,saklanırsın gündoğumu adının kelimeleri arasına Ve sonra tutup, Asarsın beni otobüste çanta niyetine omuzuna Durak durak gider gidişlerimiz omzunda Sen bende bir kent uğultusu Ben sende bir “unutuş” olurum Sonra sokak sokak dolaştırırsın beni “bunu ben öldürdüm,bunu ben öldürdüm !” diye Omuzunda çürümeye terk edersin en sonunda … Batan güneşle birlikte son çığlığımda çıkıp gider içimden Ve geriye yaşanmamış bir cumartesi kaldı Ve ben eklendim Karaca Ahmet sessizliğine Ve senin yüzünde umursamazlık, Ve sen inmek için Yaklaştın adım adım otobüsün kapısına doğru Yüzünde başkası için sakladığın tebessümle Karaca Ahmet: İstanbul’da mezarlığı ile tanınmış meşhur bir semt ……………30 aralık 2015….karlı bir bafra öğlen sonrası…12:44 |
Saygıyla selamlıyorum Süleyman bey.