İNCİTMEİNCİTME İncitme Rabbinin nazlı kulunu Gün gelir de bir gün pişman olursun Gönüllerden geçen sevgi yolunu Sakın terk eyleme mahcup olursun Değer mi bir canı mahzun koymaya? Dost, güzel kelamla kalbe girelim Meydan vermeyelim hatır yıkmaya Hapsolsun düşmanlık duvar örelim İnsanlar çeşitse ne fark eder ki Hepside Rabbinin kulu değil mi? Herkes bir birini sevsin yeter ki İşte bunun adı rahmet değil mi? Çiçeklerin rengi farklı görünür Arılar ayırmaz bala dururlar Her bir görüş ayrı çiçek görünür Ayırmazsa canlar kardeş olurlar Rabbin hatırası kul diye geçer İbrahim’e bile incitmez onu * Kötü söz kalır da iyilik geçer İncinsen de sakın incitme onu Gönül, dost gönlüne postu serelim Kardeşlik ve dostluk otursun orda Yürek yürek neşe huzur derelim Her bir can kıymetli dursun orada Faruk BAŞOĞLU * Hz. İbrahim misafirsiz oturmazmış sofraya hiç misafir gelmediği bir gün olmuş çıkmış yola birini bulabilir miyim diye bakmış 70-80 yaşlarında bir adam “baba gel yemek yiyelim” demiş. Sofraya oturmuşlar tam yerken ihtiyarın besmele çekmediğini fark etmiş İbrahim peygamber “baba besmele çekmedin Allah’ın adıyla niye başlamadın” deyince adam “evlat ben mecusiyim” diyor. Hz. İbrahim üzülmüş “kusura bakmayın bu yemeği sizinle paylaşamam biz hanif dindeniz” diyerek adamı nazikçe yolcu etmiş. Allah o zaman Cebrail aleyhisselamı gönderip Hz. İbrahim’e diyor ki; “Ne yaptın sen o Benim kulum onu Ben yarattım Bana inanmadığını bile bile 80 yıldır ona rızık verdim ekmek verdim aş verdim sağlık verdim sıhhat verdim evlat verdim torun verdim ama sen bir lokma ekmeği çok gördün” diyor. Allah öyle diyince koşmuş ihtiyarın peşinden onu arayıp bulmuş. “Baba durum böyle böyle…” demiş. İhtiyar şaşırmış; “evlat o nasıl bir dindir ki; Allah benim gibi bir ihtiyar yüzünden peygamberini azarlıyor, ikaz ediyor. Ne güzel bir dindir. Nasıl girilir sizin dininize diyip” oracıkta müslüman olmuş… |