Zürafalar
Bu kitap benim okuyabileceğim cinsten değil,
Bilmiyorum harflerini, Kelimelerle tasvir edemiyorum anladıklarımı Şurada biryerlerde Biryerlerde sözcükler duruyor boğazıma dizildi konuşamıyorum Bu hikaye benim anlatabileceğim cinsten değil Tanımıyorum yazarı Düşüncelerini tasvirleyemiyorum kalemimle Kelimeler idamlık yaşatamıyorum sözcükleri bahsedemiyorum hiç kimseye anladıklarımdan zaten birşey de anlayamıyorum Bu bahçe benim oturabileceğim biryer değil Ağaçları alerji ediyor beni İçinde hem çok fazla yabani bana bakıyor hepsi tek tek Ağlayamıyorum sadece korkuyorum ellerimi sıkıca kendim tutuyorum ipleri bırakamıyorum tüm engellere rağmen Bu ev benim sevebileceğim biryer değil Duvarlar var Özgür hissetmiyorum kendimi Zürafalar geçiyor duvarlardan üstelik istila edercesine Kimse görmüyor kimseye bahsedemiyorum olmuyor kelimeler çok kifayetsiz ve anlamsız ve boş Bu hayat benim değil Yaşamıyorum hayallerimi Bir kuş değilim mesela uçamıyorum özgürce gökyüzünde ya da dalamıyorum tüpsüz denizlere kelimeler yetersiz hayallerim konuşuyor ben yetişemiyorum hızına ona ayak uyduramıyorum duruyorum sadece izliyorum Bu saat benim değil Zaman ilerliyor Ben sadece ilerleyen zamanı izliyorum arkasından İzliyorum izliyorum ve oturdum süzülüyorum bir kuş gibi ama tam olarak bir kuş değil bir ayyaş gibi ama içmem ki ben bir tiryaki? o da olmadı bir berdüş gibi.. fırsatları bekliyorum buradayım işte tam olarak Yaşamıyorum hayallerimi Bir kuş değilim ben Zaman ilerliyor bir tiryaki? Zürafalar geçiyor duvarlardan üstelik onları yeşile boyuyorum... 27 Mayıs 2015 |
Size, "Şiirlerin Mühendisi" diyebilim.