Yorgun Emeller
Hayalin faydası yok, öldü ise sadakat.
Bu hayat oyununda, hep sahne alır firkat. Her aşığın her gece, gördüğü rüya vuslat. Vuslata varmak için, bir yol sormayım mı? Yollar tükendi bir bir, bin meçhulün içinde, Kader budur demekten başka ne var elimde. Geceler ve gündüzler, çözümü zor bilmece. Hayat denen bu roman, okunur hece hece. Dramatik sahnenin, Mecnunu kimdir sence, Cevapsız soruları, sana sormayayım mı? Sorularım kör düğüm, çözümsüz bilmeceler. Çözüm için çaresiz, kaldı bütün heceler. Düşünceler karışıp, zihnimde oldu düğüm. Bu son bulmaca olsun, hayatımda çözdüğüm. Her şey bir masal oldu, rüyalarda gördüğüm. Artık göz açık yatıp, rüya görmeyeyim mi? Her rüyanın ardından, can bulur hayallerim, Hayaller yok olurken, yorgundur emellerim. Bu korkunç labirentin, başka bir çıkışı yok. Birbirine benzeyen, meçhule giden yol çok. Belirsiz renksiz hamur, istediğin şekle sok. Anlamsız hayalleri, artık kurmayayım mı? Son noktayı koymanın, artık zamanı geldi. Anladım ki bu hayat coşkun akan bir seldi. Necdet EREM |