MEKKENİN FETHİ
Mekke nazargah-ı huda, Mekke kabeye mekan.
Mekke Resul-i zişana vatan, lutfu hudadan. Mekke çile dolu, sabır yurdu, Ali, fetihle putları yıkıp şirki kalbinden vurdu. Mekke ademle açtı gözünü hidayete, Beşer mekkeden doğan güneşle erdi ebedi saadete. Bir fetih lazımdı Mekke için, Ama önce ondan ayrılıp, çekilmeliydi hasret. Medineden şahlanmak için, Lazımdı resule ve ashabına dillere destan hicret. Kurulmalıydı İslam’ın ilk site devleti, Verilmeliydi, Bedirde, Uhud’da, Hendekte ilk imtihan, Bu zaferlerle dize gelmeliydi tevhid sancağının önünde cihan. Yükselmeliydi LAİLAHEİLALLAH sancağı Medine burcundan, Beşer uyandırılmalıydı daldığı ölümcül gaflet uykusundan. Artık şirke verilmeliydi hak ettiği ders. Gösterilmeliydi insanlığa dünya zindanından cennete giden adres. Yıkılmalıydı şeytanın yuvalandığı virane. Mekkeyi fethetmek için Seyfullah Halid olmuştu artık deli divane. Aşk ile coşmuştu Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve tüm eshabı güzin. Karşıda müşrikler, umutsuz, üzgün ve bu günün münkirlerinden de bezgin. Evet şirk, cehalet, inkar ve inat, Taaa Habil ile Kabilden beri devam eden kin ve nefret, O günde hakkı boğmak için her zamankinden daha azgındı adavet. Bir son verilmeliydi artık şeytanın inkar saltanatına. Hayata anlam kazandıran İMAN hakim olmalıydı akıllı insanların hayatına. Yüründü tevhid yurdunu işgal etmiş olan küffar üstüne her koldan. Zafer müjdesi gelmişti artık dönüş yoktu kutsal Mekke yolundan. Şükürler olsun alemlerin rabbi olan Allah’a. Fethi mübini ihsan eyledi ümmeti Resulullaha. Ey ümmet uyan da kendine gel, her yer senin için Mekkedir Medinedir. At üstündeki ölü toprağını çık meydana, sor kendine yaşadığın bu zillet nedir? Her yer Allah’ın mülkü senede iman etmiş bir kul isen. Unutma tevhidin nuruyla dünyayı aydınlatmandır beklenen senden. Mekke fetholdu, daha ne Mekkeler var senden fetih bekleyen. Beşerin akıl ve gönlüdür bugün inkar ve isyan bataklığında inleyen. Necdet EREM |