sadece koşanlar okusun...
Sen içime düştüğünden beri,
Durdu dünya... Nazım’a sorarsanız koskoca bir kaç yıl... Bana sorarsanız ilkbaharı ömrümün... Böyle yazılmazdı aşk şiiri Ve değmesi gerekiyordu gözler.. Ölmesi gerekiyordu birileri... sayın boynuna çiçekler ekilmeli dudaklarımdan... Ben böyle aşk şiiri görmedim masada... Bir eksik olan sendin.. Her şey yerli yerindeydi, İnanır mısın Tabağın içinde mektup yazıyordu. Bir ülkeden diğer leh ülkesine... Böceğe benzer ipince bir adam.. Aklıma geldikçe felaket... Bu esaret peşinde, Çok sürdü azad et. Bu şiir tevfikin eseri , O olmasa aynı manzum, Aynı bab aynı tekrar. Teşekkürler Haluk.. Çarmıha gerilen isa dan... Ben böyle yokluk görmedim. Göğe doğru yok oluş... Sende yoktun oysa... Göğe doğruda yükselmedin... Ben böyle kök hücre spazmı yaşamadım yokluğunda. Oysa sen hiç yoktun, Ve bu şiir az okunacaktı İadeye itibar etmeyen kadınlar tarafından Abra kadabra, yok. Ayakların diyorum sevgilim. Ne kadar çirkin gittiler. Beyaz güller,al güller.. Ve rüyadan uyanışım, Sende beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin... Farkında olsan evlenirdik.. Nazım hapse düşmezdi.. Cemal kaybetmezdi y’sini. Kafka uğramazdı postaneye. Tevfik göndermezdi Haluk’u Sezai konuşmazdı mezuniyette Vazgeçtim bu dünyadan. Dünyadan geçtim ama, Seni yalnız komak var o koyuyor adama. |