SÜKUNET
Sükunet sükunet ve yine sükunet...
müptela bir çift göz,kelam edemez dil uzatsam ellerimi çok uzaklarda açsam göremem gözlerimi mutluluk tarihi kayıp diyarlarda Kim neyin arayışında bilinmez İstanbul haykırır sevgisini Mar’aş göndermez sevdiğini belki bitiş belki de bir umut olur şehirler geriye kalan talan olmuş kalp geriye kalan bir avuç keder Ey gönül yok mu artık yarenin, yaşın mı geçti sevdan mı bitti? gücün kalmadı mı cümleler kurmaya kelimeler esir olmuşken lügatında? |