Türkümüz
Bu gidişat bütçemizi batırdı.
Alın terimizi, yedi bitirdi. Kimimizi, yâd ellere götürdü. Kim kardeşim, bizi soyan oy oy? Yetimin sırtından doyan oy oy? Mevsim dedik; boran oldu, kış oldu. Ekmek dedik; kanatlandı, kuş oldu. Emek dedik; buharlaştı, düş oldu. Gerçeği ettiler, yalan oy oy! Ülkeyi ettiler, talan oy oy! Kırık dökük bütçe, her an tekliyor. Bu siyasi söylem, halkı kekliyor. Hasta ilaç, çocuk mama, bekliyor. Ceplerde bir tek kuruş yok oy oy! Halktan yana bir duruş yok oy oy! Devlet özelleşmiş, tahsildar gezer. Elinde fatura, milleti ezer. Gırtlaktaki bu düğümü kim çözer? Durdurun artık bu çarkı oy oy! Ateş sardı; evi, barkı oy oy! Milletçe hasretiz, hakiki dosta. Kimimiz yaralı, kimimiz hasta. Soğudu çorbamız, bu bakır tasta. Bunca gafil var, gören yok oy oy! Defterlerini düren yok, oy oy! Aliyyü’l Mürteza; Bab-ı Velayet, Hasan ve Hüseyin; Şah-ı Şehadet, Zalimlere karşı durduk, nihayet. Birlik olun inanalar oy oy! Ozan Hadim kurban canlar oy oy! |
"Mürsidim Muhammed, Ahmed'i Muhtar... Rehberim Ali'dir sahip Zülfikar".
Son kitada kafiye olarak, acaba Hasan ve Hüseyin'den bahsettiginiz misra, "vesayet" kullanilsa daha mi güzel olurdu,
emin degilim ama mana olarak bu sekilde de çok güzel olmus.