Zaman Kör Saatler Şaşı
Ah kalbim ahh
sen ne umutlar büyüttün ufkuna doğan sevgiliye sığ suların serinlikleriyle gelipte belki bir gün gönlüne çiseler diye Geç kalma sevgili tam zamanında gel yapraklarım kehribar hazanında kızamık dökmeden gel Geçen günler gelmiyorki geri ayrılığın ne zamanı ne yeri bilirsin ağır oluyor bedeli Zamanı perçinlledim yüreğimin yelpazesine tarih ise tarumar gir bak bir soluk kalbimin duvarlarında som altından ismin var Tek yönlü bir tünel gibidir hayat benim ruhumda nar çiçekleri açarken sende aşk mevsimi ya ölü ya bayat Göz yaşlarıyla paklamalısın gönlündeki kara kişi sabırlı olmalı her kişi yüreğine güveniyorsa bir dışı zorlanır karşısında er kişi Güvercinin gagasına astım pembe parşuman kağıtlarına yazdığım mektupları Dualarla birlikte uğurladım sevgiliye son umutları Ara beni yazılmamış bir mısranın hecesinde şeyda bülbül ile gonca glüün aşk bahçesinde bekle beni Kuş uçmaz kervan geçmez bir dağın zirvesinde poyrazı dinmeyen bir dağın ötesinde gelirim belki Kumru kuşlarının terkişinde yaralı bir ceylanın misk kokusunda denizi olmayan bir şehrin aşk gemisinde gelebilirim Ab-ı hayat suyu gibidir hayat Hiç düşünmeden iç ve derin bir uykuya yat Kabus dolu düşlere inat Maviler inşa et ruhumuza kat kat Zaman kör saatler şaşı eyy gönül ihmal edersen kalbindeki bir tuşu ağustos ortasında zemheri ayazına kestirirsin pembe düşü Hayalperest değilim biraz kendime güvenirim döndüremesem de zamanı tersine yinede son nefesime kadar direnirim Bitti dağarcığımdaki kelimeler zamana yenik düştü altın hızmalı imgeler mütevazı olursa eğer bilgeler her dem insanlığın ihtişamını belgeler Nafize |